1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
TCK MADDE 274’ÜN GEREKÇESİ
Madde metninde, yalan tanıklıkla ilgili etkin pişmanlık düzenlenmiştir.
TCK MADDE 274 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay
4.Ceza Dairesi
Esas : 2011/15052
Karar : 2012/19743
Karar Tarihi : 04.10.2012
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın hangi ifadesinde gerçeğe aykırı tanıklık yaptığının belirlenerek, sonucuna göre TCK’nın 274 üncü maddesinde gösterilen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2- Kabule göre ise; CMK’nın 231/6 ncı maddesinde düzenlenen kavramının, somut, belirlenebilir, maddi bir zararı ifade etmesi, katılanların ise herhangi bir maddi zararları olduğunu ileri sürmemeleri karşısında; kasıtlı suçtan sabıkası bulunmayan sanığın yalan tanıklık nedeniyle katılanları ne gibi somut bir zarara uğrattığı saptanıp açıklanmadan ve anılan maddedeki diğer yasal ölçütler de irdelenmeden, biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık R. H. Ç.’ın temyiz nedenleriyle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay
4.Ceza Dairesi
Esas : 2010/27146
Karar : 2012/19363
Karar Tarihi : 03.10.2012
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın 26.02.2008 tarihli celsede biçimindeki savunması karşısında, TCK’nın 274/1 inci maddesinin uygulanması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık H. İ. Ö.’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın pas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.