1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
3) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
4) Bu suçların işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla ayrıca cezaya hükmolunur.
5) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
TCK MADDE 223’ÜN GEREKÇESİ
Maddenin birinci fıkrası, kara ulaşım araçlarının hareketlerinin cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bile bile engellenmesini veya bunların kaçırılmasını cezalandırmaktadır. Suçun maddî unsuru belirtilirken, uygulamada herhangi bir duraksamaya neden olunmaması için kaçırma niteliğinde bulunan hareketlerin teker teker sayılması ve böylece araçların hareket etmesinin engellenmesi, aracın hareket ettirilmemesi, hareket hâlinde bulunanların durdurulması ve gitmekte olduğu yerlerden başka yerlere yönlendirilmesi ayrıca açıklanmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında, suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması itibarıyla ayrı bir suç tanımına yer verilmiştir. Bu suçu oluşturan hareketler, birinci fıkrada tanımlanan suçun maddî unsuru kapsamındaki hareketlerden ibarettir.
Üçüncü fıkrada, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesinin engellenmesi veya bu aracın gitmekte olduğu yerden başka yere götürülmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Maddenin dördüncü fıkrasında özel bir içtima hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; bir, iki ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi hâlinde, ayrıca bu nedenle cezaya hükmedilmelidir. Bir, iki ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların işlenebilmesi için, kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi gerekmemektedir.
Beşinci fıkraya göre, bir, iki ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Bu itibarla, kasten yaralama suçunun temel şeklinin gerçekleşmesi hâlinde, sadece bu bir, iki veya üçüncü fıkralara istinaden cezaya hükmedilmelidir.Ulaşım araçlarına zarar verilmesi, mala zarar verme suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli şeklini oluşturduğu için, bu madde kapsamında ayrıca suç olarak tanımlanmamıştır.
TCK MADDE 223 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay
14.Ceza Dairesi
Esas : 2016/7704
Karar : 2017/2
Karar Tarihi : 09.01.2017
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluş ve kabule göre; sanık ile katılan … arasında olay öncesinde husumet bulunduğu, olay tarihinde katılanlar …’la …’in araçla Çatak ilçesinden Van istikametine doğru seyir halinde oldukları sırada kimliği belirlenemeyen bir kişinin kullandığı ve içerisinde sanığın da bulunduğu aracın katılanların aracının önünde yavaşlayıp durmak suretiyle yolunu kestiği ve bu sırada sanıkla kimliği belirlenemeyip elinde sopa bulunan diğer kişinin araçlarından inerek koşmaları üzerine paniğe kapılan katılanların geri manevra yaparak uzaklaşmak istedikleri sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek araçla dereye düştükleri anlaşıldığından mevcut haliyle sanığın, kimliği belirlenemeyen diğer kişiyle birlikte katılanların bulunduğu aracın önünü kesmesi eyleminin TCK’nın 223/1. maddesinde öngörülen ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçunu oluşturup yalnızca bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, aynı eyleme ilişkin olarak ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle hükümlerin karıştırılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
14.Ceza dairesi
Esas : 2015/1914
Karar : 2018/2856
Karar Tarihi : 16.04.2018
Oluşa uygun kabule göre olay günü katılan …’i bir arabaya binerken gören sanık …’nin, aracıyla takipte olduğu sırada diğer sanık …’ı telefonla arayarak katılanların içinde bulundukları aracı durdurmasını istemesi üzerine Hasan’ın söz konusu aracın önüne kendi otomobilini aniden çekerek durmak suretiyle yolunu kestiği, bu arada arkadan gelen Ali’nin, katılanların olduğu aracın yanına gelip kapıyı açarak şoför koltuğunda oturan katılan …’a tekme atmak suretiyle basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralamasından sonra, araçta bulunan diğer katılanların tepki göstermesi üzerine yaşanan arbede de haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin açıklanması geri bırakılan sanıklar Uğur ve Sinan ile sanık …’ın araya girerek olay yerinden ayrıldıkları tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla; mevcut haliyle sanıklar Ali ve Hasan’ın, katılanların bulunduğu aracın önünü kesme şeklinde gerçekleşen eylemlerinin TCK’nın 223/1. maddesinde düzenlenen ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.04.2018 tarihinde üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Mağdurelerin aşamalardaki anlatımlarına, doktor raporlarına, savunmaya ve dosya içeriğine göre; sanık …’ nin olay günü ayrıldığı arkadaşı olan mağdure Gülşen’i diğer mağdure Nurcan’ın kullandığı arabaya binerken gördüğü ve sanık …’ın kullandığı araç ile takibe başladıkları, bu arada sanık …’nin sanık …’ı arayarak mağdurelerin bulunduğu aracın önünü kesip durdurmalarını istediği, sanık … ise içinde bulunduğu aracı kullanan sanıki Uğur’a sanık …’nin talebini aktardığı, bu şekilde müştekilerine bulunduğu aracın cadde üzerinde önüne araç kırılarak durdurulduğu, arkadan takip eden sanıklar Ali ve Sinan’ın da araçlarını durdurdukları, Ali’nin mağdurların bulunduğ aracın yanına geldiği ve şoför koltuğunda oturan Nurcan’a kapıyı açarak tekme attığı, araçta bulunan Gülşen ve Meltem’in araçtan inerek sen ne yapıyorsun diye bağırdıkları, sanık …’nin müşteki Gülşen’in üzerine yürüdüğü ve itekleyip boğazını sıktığı esnada diğer sanıkların araya girdiği ve daha sonra gittikleri, alınan raporlara göre, Nurcan’ ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı, Gülşen’in ise darba maruz kalmakla birlikte vücudunda yara oluşmadığı anlaşılmıştır.
Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçu 5237 sayılı TCK’nun 223. maddesinde ” (1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Bu suçların işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla ayrıca cezaya hükmolunur.
(5) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Somut olayın temas ettiği kara ulaşım araçlarının engellenmesi suçu maddenin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleme, hareket halinde iken aracı durdurma veya aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götürme eylemleri suçun maddi unsuru olarak teker teker sayılarak kanunda açıklanmıştır. Suç seçimlik ve ani hareketli bir suçtur, yasada sayılan eylemlerden birinin gerçekleştirilmesi ile tamamlanır. Suçun oluşumu için ayrıca zarar veya zarar tehlikesinin doğması gerekmez. Suçun hukuki konusu ise kara ulaşım araçlarının verdiği ulaşım hizmetinin güvenliğidir.
Bu düzenlemede açıkça görüleceği üzere bir ulaşım aracının durdurulması, hareketinin engellenmesi veya başka yara götürülmesi amacıyla kullanılan cebir veya tehdit anılan suçun unsurudur, ayrıca suç oluşturmaz. Kısacası ulaşım aracının durdurulması, başka yere götürülmesi için kullanılan cebir ve tehdit TCK’nın 223. maddesindeki suçun unsurudur. 223/5. madde de, bu suçlar işlenirken, kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülmüştür. Bu hükme göre yaralama suçunun temel şekli bu suçun cebren işlenmesi haline özgü olarak bu suçun içinde eritilmektedir. Ancak bunun için yaralanmanın suçun işlenmesi için gerçekleşmiş olması gerekir. Bir diğer deyimle aracı durdurmak, hareketini engellemek veya başka yere götürmek için yapılan eylemlere bağlı olarak yaralanmanın meydana gelmesi gerekir. Bu suçu gerçekleştirmek için değil, harici sebeple yaralamanın oluşturulması durumunda ayrıca yaralamadan da hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayımızda mağdurların içerisinde bulunduğu hareket halindeki aracın durdurulması ile TCK’nın 223/1. maddesinde yer alan kara ulaşım aracının kaçırılması ve alıkonulması suçu tamamlanmıştır. Araç durdurulduktan sonra mağdurlar … ve Gülşen’e yönelen darp eylemleri, aracı durdurmak veya hareketini engellemek için değil, ondan ayrı ve bağımsız bir kast ve amaçla gerçekleştirilmiştir. 223/1. maddedeki suç tamamlandıktan sonra, bunun sürdürülmesi için ihtiyaç bulunmadığı halde sırf mağdurların vücuduna acı vermek ve sağlıklarını bozmak amacıyla yaralama eylemi gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle sanıkların eylemlerinin kara ulaşım ulaşım araçlarının alıkonulması suçu yanında ayrıca yaralama suçunu da oluşturacağı düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun eylemin tek suç olacağına ilişkin görüşüne iştirak edilmemiştir.