TCK MADDE 126 MAĞDURUN BELİRLENMESİ

yazar:

kategori:

(1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.

TCK MADDE 126’NIN GEREKÇESİ

Hakaret suçunun oluşabilmesi için mağdurun belli veya belirlenmesinin olanaklı bulunması gereklidir. İşte bu maddeyle suçu işleyen tarafından mağdurun kimliğinin açıkça belirtilmediğinde, ne gibi bir durumun varlığı hâlinde ismin belirtilmiş ve hakaretin açıklanmış sayılacağına ait ölçü gösterilmektedir.
Madde, aslında usûl hukuku bakımından ispata yönelik, karineye benzer bir ölçü getirmiş bulunmaktadır.

TCK MADDE 126 MAĞDURUN BELİRLENMESİ YARGITAY KARARLARI

YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ

Esas : 2016/18978
Karar : 2017/1193
Karar Tarih : 06.02.2017

Mağdurun Belirlenmesi

İstem yazısında; ” Benzer bir olaya dair Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.12.2014 tarihli ve 2013/38862 esas, 2014/34608 Sayılı ilamında yer alan, “TCK’nın 125. maddesine göre hakaret suçunda şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte sözlerin gerçek kişilere yöneltildiğinde hakaret suçunu oluşturabileceği, herhangi bir gerçek kişiyle arasında aidiyet ilişkisi kurulmadan tüzel kişiye söylenen sözlerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi … hükmün bozulmasına” şeklindeki açıklamalar karşısında, somut olayda anılan kararın gerekçe kısmında hakaret fiilinin müşteki kuruma karşı işlendiğinin kabul edildiği nazara alındığında, şüphelinin icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesinde müşteki şirket aleyhine hakaret içeren ifadeler kullanması şeklindeki eylemi sebebiyle mahkumiyetine karar verilemeyeciği gözetilmeden yazılı şekilde verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TCK’nın 125/1. maddesiTCK’nın 125/1. maddesi: “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden … veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmünü;
Aynı Kanunun Aynı Kanunun 126. maddesi ise: “Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.” hükmünü içermektedir.
İncelenen dosyada, sanığın icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesinde, iddianamede bahsi geçen sözleri söylediği, TCK’nın 125. maddesine göre hakaret suçunda şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte sözlerin gerçek kişilere yöneltildiğinde hakaret suçunu oluşturabileceği, herhangi bir gerçek kişiyle arasında aidiyet ilişkisi kurulmadan tüzel kişiye söylenen sözlerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,

SONUÇ : 1-) Hakaret suçundan sanık hakkında, Kuşadası 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29.04.2016 tarihli ve 2015/386 esas, 2016/661 Sayılı kararının, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-) Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, anılan yasa maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanığın hakaret suçundan BERAATİNE,
3-) Hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ

Esas : 2016/3772
Karar : 2018/3140
Karar Tarih : 7.03.2018

Mağdurun Belirlenmesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdurların aşamalarda alınan beyanlarında, sanığın arkadaşına yazdığı mektupta yazılı olan ve hakaret içerikli olduğu Mahkemece kabul edilen sözlerin kendilerine yönelik olarak söylenmediğini belirtmiş olmaları karşısında, TCK’nın 126. maddesi uyarınca sanığın söylediği sözlerin muhatabının mağdurlar olmadığı gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye farklı gerekçeyle uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.