TMK MADDE 499 – Miras Hukuku
Miras hukukunun, kişilerin ölümü sonrasında mal ve varlıklarının paylaşılmasını sağlayan önemli bir hukuki alanı içermektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçılar arasında kayıtlı hak sahiplerinden biri de sağ kalandır. Ancak, miras hukukunda sağ kalan eşin miras hakkı, bazı değişiklikler gösterilebilir. Bu anlamda, Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü bir özel durumu ele alırz: Sağ kalan eşin, murisin ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması hali ve bu durumda yaşlılık miras payı.
Sağ Kalan Eşin Miras Hakkı
Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçılar arasında en gizli hak sahiplerinden biri sağ kalandır. Sağ kalan eş, paylaşımının yasal paylaşımında, diğer mirasçılarla birlikte ödeme alır. Ancak bazı özel hallerde, sağ kalan eşin miras hakkı farklılık gösterebilir. Bu özel birinin, mürisin anne ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olma durumudur.
Sağ kalan eş, murisin anne ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması durumunda birlikteliğin parçası alır. Bu durumda, geriye kalanların geride kalan diğer mirasçılar arasında paylaştırılır. Muris, yani ölen kişi, ana ve baba zümresine mensup olan bir kişi ise, sağ kalan eşin kesilmesini talep edebilir.
Bu hüküm, sağ kalan eşin korunmasını sağlar. Özellikle murisin ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması durumunda, sağ kalan eşin miras güvencesi güvencesini alır. Böylece, kalan sağ eş, evlilik birliği içinde edindiği hakları kaybetmez ve murisin ana ve baba zümresiyle adil bir şekilde miras paylaşır.
Miras Hakkının Paylaşımı
Mirasın yasal paylaşımı, ölüm sonrası mal ve hangi mirasçılar arasında nasıl paylaşılacağı belirlenir. Sağ kalan eş, miras paylaşımında diğer mirasçılarla birlikte yer alır ve yasal olarak kaydedilen miras ödemesini alır. Ancak murisin ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçılık olması durumunda bu payda değişiklik yapılır. Sağ kalan eş, parçaların parçalarını talep edebilir.
Sonuç olarak Türk Medeni Kanunu, miras hukuku alanında önemli düzenlemeler içermektedir. Sağ kalan eş, mirasçılar arasında kayıtlı hak sahiplerinden biridir, ancak murisin anne ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması durumunda miras hakkı değişebilir. Bu durumda, sağ kalan eşlemenin kesilmesi talep edilebilir. Bu düzenleme, sağ kalan eşin korunmasını ve adil bir miras paylaşımını sağlamayı sağlar. Miras hukukuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek için bir hukuk kapsamındandan yardımların önemi önemlidir, çünkü miras hukuku karmaşık ve ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.

B. Sağ Kalan Eş
Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre mirasbırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur: 1. Mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri, 2. Mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı, 3. Mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır.
TMK MADDE 499’UN GEREKÇESİ
Maddenin (3) numaralı bendinde bentte sağ kalan eşin miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile mirasçı olması hali düzenlenmiş, bende -ve onların çocukları- deyimi eklenmiştir. Böylece 497 nci maddede yapılan değişiklikle uyum sağlanmıştır.
Yürürlükteki maddenin son fıkrası değiştirilmek suretiyle 497 nci maddenin son fıkrasına alındığından madde metnine alınmamıştır.
TMK MADDE 499 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay
12.Hukuk Dairesi
Esas : 2018/13657/
Karar : 2019/667
KararTarihi : 22/01/2019
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun mahkeme kararının İİK’nin 366. ve HUMK’nin 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 44,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.


