TCK MADDE 332 ASKERİ YASAK BÖLGELERE GİRME SUÇU

1) Devletin askerî yararı gereği girilmesi yasaklanmış olan yerlere, gizlice veya hile ile girenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
2) Fiil, savaş zamanında işlenirse faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

TCK MADDE 332’NİN GEREKÇESİ

Bu madde, Devletin askerî yararlarını korumaktadır.
Maddede, askerî yarar gereği yasaklanan yerlere “gizlice” veya “hile” ile girilmesi cezalandırılmaktadır. Taksirle, yanlışlıkla girmek suç olmayacaktır.
Gizlice girmek; denetim ve korumaya ilişkin her türlü tedbirler giderilerek yasaklanan yere girilmesi anlamındadır.
Hile ile girmek ise, girmek için aldatıcı vasıtalar kullanmak demektir. Sahte kimlik kullanma, askerî elbise giymek gibi.
Girilen yerin “Devletin askerî yararı” gereği yasaklanmış yerlerden olması gerekir. Bir askerî tesis inşaatında kişilerin güvenliğini sağlamak maksadıyla konulmuş giriş yasağının ihlâli bu suçu oluşturamaz. Çünkü, bu durumdaki yasaklama, askerî yarar gereği değildir.
Devletin askerî yararı gereği girilmesi yasaklanmış yerler, askerî yarar nedeniyle girilmesi yasaklanmış kara, deniz ve hava bölgelerini kapsamaktadır.
Maddenin son fıkrasındaki hüküm, fiilin savaş zamanında işlenmesini bir ağırlaştırıcı neden saymış bulunmaktadır.

TCK MADDE 332 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Yargıtay
16.Ceza Dairesi

Esas : 2017/221
Karar : 2017/1131
Karar Tarihi : 16.03.2017

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem ve uygulama yapmak, bozma kararında tartışılması istenen hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak veya ilk kararda yer almayan daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak suretiyle verilen direnme kararı özde direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karar olduğu ve Mahkemece, Dairemizin 26.03.2015 tarih ve 2014/422 esas, 2015/117 karar sayılı kararına karşı direnildiği belirtilmiş ise de; 26.03.2015 tarihli karardan farklı temyize tabi gerekçe yeni bir hüküm kurulduğu belirlenerek yapılan incelemede;
TCK’nın 332/1. maddesinde düzenlenen suçun askeri yasak bölgeye “gizlice veya hile ile” girme halinde oluşabileceği, sanığın eylemi gerçekleştirdiği zaman dilimi ve eylemin işleniş biçimi dikkate alındığında anılan yere “gizlice ve hile ile” girdiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan yüklenen suçtan beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay
10.Ceza Dairesi

Esas : 2014/4005
Karar : 2014/13050
Karar Tarihi : 25.11.2014

A) Uyuşturucu madde ithal etme suçundan verilen “mahkumiyet” hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Askeri yasak bölgeye girme suçundan verilen “ceza verilmesine yer olmadığına” ilişkin hükmün incelenmesi:
Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suriye uyruklu olan sanığın, olay tarihinde saat 20:30 sıralarında içinde 1615 gram esrar bulunan çanta ile Suriye’den gelip Nizip Karkamış sınır karakolu yakınından Türkiye’ye girdiği, nöbetçi askerin durması konusunda uyarıda bulunması üzerine kaçmaya başladığı, ancak kovalanarak yakalandığı anlaşılmıştır.
TCK’nın 332. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen “askeri yasak bölgeye girme” suçunun oluşması için, failin bu yerin “askeri yasak bölge olduğunu bilmesi” ayrıca bu yere “gizlice” ya da “hile ile” girmesi gerekir.
Geçtiği yerin askeri yasak bölge olduğunu bildiğine, bu yere gizlice ya da hile ile girdiğine ilişkin kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine sanığa ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; olayın daha fazla aydınlanmasına gerek bulunmadığından, CMUK’nın halen yürürlükte olan 322. maddesinin 1. fıkrasının verdiği yetki uyarınca sanığın bu suçtan BERAATİNE 25.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yazımızı Beğendiniz Mi?

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat uygun bir ücret karşılığında size yardımcı olup yol haritanızı çizecektir.