DAVACI BABANIN ÖLEN OĞLUNUN ARAÇTA YOLCU OLDUĞU VE MANEVİ TAZMİNATIN AZ OLDUĞU

Özet : Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da göz önünde tutularak TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.

Zira, MK’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Olayın meydana geliş şekli, davacı babanın ölen oğlunun araçta yolcu olup kusursuz oluşu ve yaşı dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

T.C.Yargıtay
17.Hukuk Dairesi

Esas : 2016/2069
Karar : 2018/11375
Karar Tarihi : 28.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili; 05.06.2013 tarihinde davalının idaresinde bulunan araç ile davacının oğlunun yolcu olarak bulunduğu aracın çarpışması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının oğlu … …’ın vefat ettiğini belirterek 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; ölen çocuğun araçta ön koltukta oturduğunu ve Karayoları Trafik Yönetmeliği uyarınca çocuk koruma sistemlerinin kullanılmasının zorunlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 16.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 05.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) özel haller
dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.

Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, davacı babanın ölen oğlunun araçta yolcu olup kusursuz oluşu ve yaşı dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın

Yazımızı Beğendiniz Mi?

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat uygun bir ücret karşılığında size yardımcı olup yol haritanızı çizecektir.