TCK MADDE 288 ADİL YARGILAMAYI ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS SUÇU

(Değişik: 2/7/2012-6352/93 md.)
1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK MADDE 288’İN GEREKÇESİ

Madde, kesin bir yargı kararı verilmeden önce tanıkların beyanlarını veya bilirkişi mütalâalarını ve hüküm ve kararları etkilemek amacıyla baskıcı ve kötü niyetli yayınlar yapılmasını ve bunların açıklanmasını cezalandırmaktadır. Adalet cihazının yansızlığını sadece iktidarlara karşı koruyucu güvenceler yeterli değildir; kamuoyunda, “kapıları tutanların” etkisinden de adaleti kurtarmak ve sükûnetle çalışılmasını sağlamak gereklidir.
Kitle iletişim araçlarıyla yürütülen ve “yargısız infaz” olarak tanımlanan uygulamalar dolayısıyla, bu hükme Tasarı metninde yer verilmiştir.

TCK MADDE 288 İLE İLGLİ YARGITAY KARARLARI

Yargıtay
14.Ceza Dairesi

Esas : 2012/11784
Karar : 2013/7491
Karar Tarihi : 11.06.2013

Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık M. hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık İ. hakkında ise yaralama suçundan verilen beraat hükümleri ile hakaretin karşılıklı olduğundan bahisle sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümler ve delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık Murat hakkında yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan İlyas vekili ve katılan sanık Murat müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık M. hakkında yargı görevi yapanı etkileme hükmüne yönelik temyizin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargı görevi yapanı etkileme suçunun oluşabilmesi için açılmış bir dava bulunması şart olup, İlçe Emniyet Müdür Vekili olan sanık M.’ın Cumhuriyet Savcısı Z.’in yürüttüğü soruşturmayı etkileme amacıyla tanık Hakim G.’a söylediği ve yazıya dökülen sözlerin başkalarınca da öğrenildiği anlaşılmakla, sanığın eylemlerinin TCK.nın 288. maddesinde düzenlenen adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, yargı görevi yapanı etkileme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay
9.Ceza Dairesi

Esas : 2018/28
Karar : 2018/28
Karar Tarihi : 4.06.2018

Sanık hakkında Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.03.2011 tarih ve 2008/463-2011/200 sayılı kararı ile Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan beraat kararı verildiği, bu kararın katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.01.2013 tarih ve 2012/4562-2013/187 sayılı kararı ile bozulduğu, Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 06.06.2013 tarih ve 2013/151 – 2013/538 sayılı karar ile Dairemizin bozma kararına direnildiği, hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 30.11.2015 tarih ve 2015/5544-2015/5023 sayılı karar ile dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderildiği, 02.12.2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMKnın 307. maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 22.12.2016 tarih ve 2016/316-2016/2147 sayılı karar ile dosya Dairemize gönderildiği, Dairemiz tarafından iş bölümü değişikliği nedeniyle 19.01.2017 tarih ve 2017/37-2017/73 sayılı kararı ile dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildiği, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından da iş bölümü değişikliği nedeniyle 23.03.2017 tarih ve 2017/759-2017/3373 sayılı gönderme kararı ile dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderildiği, anılan Daire de 23.10.2017 tarih ve 2017/3241-2017/7740 sayılı görevsizlik kararıyla dosyayı Dairemize gönderdiği, Dairemiz tarafından 21.12.2017 tarih ve 2017/2734-2017/8772 sayılı karar ile görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından 02.05.2018 tarih ve 2018/10-2018/72 sayılı karar ile Dairemizin görevsizlik kararı kaldırılarak dosya Dairemize gönderildiği, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanığa atılı adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu için TCK’nın 288/1. maddesinde belirlenen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 66. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenen sürenin zamanaşımını son kesen neden olan 10.11.2009 tarihli sorgu ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, CMK`nın 223. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yazımızı Beğendiniz Mi?

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat uygun bir ücret karşılığında size yardımcı olup yol haritanızı çizecektir.