HIRSIZLIK VE KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA SUÇLARI
Özet : Hırsızlık ve kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçlarına ilişkin kamu davasında, mahkumiyet ve tedbir kararına hükmedilmiş olup, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine karar verilmiş; Çalınan malzemelerin iade edildiği olayda, rızai bir iadesi olmayan … hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinde “malın değerinin azlığı” kavramının yeni bir kavram olmasından suça sürüklenen çocuğun müşteri gibi girdiği marketten toplam 21.45 TL değerinde kaşar peyniri ve ton balığı çaldığı olayda; 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplerden olan etkin pişmanlık hükmünün, yaş küçüklüğüne ilişkin TCK’nın 31/3. maddesinden önce uygulanarak, aynı Kanun’un 61/5. maddesine muhalefet edilmesi, bozmayı gerektirmiştir.
T.C.
Yargıtay
- Ceza Dairesi
Esas : 2017/5775
Karar : 2018/828
Karar Tarihi : 06.02.2018
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, … müdafiinin temyiz dilekçesinin bu suç yönünden itiraz dilekçesi olarak kabulü ile itirazla ilgili gerekli kararın mahallince yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-… hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Şüphe üzerine yakalanan suça sürüklenen çocuğun üst aramasında ele geçirilen malzemelerin, kolluk tarafından etrafta yapılan araştırma sonucunda,
müştekinin sorumlusu olduğu marketten çaldığı tespit edilerek,malzemelerin iade edildiği olayda, rızai bir iadesi olmayan … hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
b- 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinde “malın değerinin azlığı” kavramının 765 sayılı Kanun’un 522/1. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliğinin bulunmadığı, “değerinin azlığının” 5237 sayılı Kanun’a özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, olayın özelliği, sanığın kişiliği ve özgülenen kastı da değerlendirip yasal ve yeterli gerekçelerinin de gösterilerek uygulanabileceği gözetilerek somut olayda; suça sürüklenen çocuğun müşteri gibi girdiği marketten toplam 21.45 TL değerinde kaşar peyniri ve ton balığı çaldığı olayda; 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplerden olan etkin pişmanlık hükmünün, yaş küçüklüğüne ilişkin TCK’nın 31/3. maddesinden önce uygulanarak, aynı Kanun’un 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.