Paralarla kıymetli damgaların üretiminde kullanılan alet veya malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
TCK MADDE 200’ÜN GEREKÇESİ
Para ve kıymetli damgaların sahte olarak üretiminde kullanılan alet veya malzemenin imali, ithali, satılması, devredilmesi, alınması ve muhafaza edilmesi de suç sayılmıştır. Esasta sahtecilik suçlarının hazırlık hareketlerini oluşturan bu gibi fiillerin başlı başına cezalandırılması, bunlara bir an önce müdahale edilmesindeki zorunluluktan kaynaklanmaktadır.
Suçun konusunu oluşturan alet veya malzemenin, sahte para veya kıymetli damgalarda sahtecilik amacıyla imali, ithali, satılması, devredilmesi, alınması ve muhafaza edilmesi, bu suçu oluşturacaktır. Bu itibarla, somut olayda belirtilen amacın suçun manevî unsuru bağlamında özellikle araştırılması gerekir.
TCK MADDE 200 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay
23.Ceza dairesi
Esas : 2015/17972
Karar : 2015/2991
Karar Tarihi : 29.06.2015
Resmi belgede sahtecilik suçundan açılmış bir dava ve verilmiş bir hüküm olmadığı halde, gerekçeli karar başlığında resmi belgede sahtecilik suçunun da yazılması suretiyle yapılan hatanın mahallinde düzeltilmesi ve ayrıca sanıklar …, …, …, …, … ve … haklarında, 5237 sayılı TCK’nın 200. maddesinde düzenlenen “para ve kıymetli damgaları yapmaya yarayan araçları izinsiz olarak üretme, ülkeye sokma, devretme” suçundan da dava açıldığı halde, herhangi bir karar verilmemiş ise de zamanaşımı süresi içerisinde buna ilişkin bir kararın verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık … müdafiinin 24.10.2011 havale tarihli dilekçeyle temyiz isteminden vazgeçtiğini belirtmesi ve vekaletnamesinde bu hususta özel yetkili kılınmış olduğunun anlaşılması karşısında, bu sanık yönünden katılan vekilinin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1- Katılan … vekilinin, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından sanıklar haklarında verilen beraat hükümlerine yönelik yaptığı temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklara atılı bulunan suçlardan doğrudan zarar görmeyen …nin bu suçlara ilişkin davaya katılamaya hak ve yetkisi bulunmadığı gözetilmeden katılma kararının verilmesi hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu ve temyiz hakkı vermeyeceğinin anlaşılması karşısında; … vekilinin anılan suçlardan kurulan hükümlere yönelik yaptığı temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Kıymetli damgada sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet ve beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların suç örgütü faaliyeti kapsamında, … tarafından …A.Ş isimli firmaya bastırılan ve avukatların vekil sıfatıyla yürüttükleri dava ve takip dosyaları kapsamında müvekkilleri tarafından verilen vekaletnamelerde kullanılmaları zorunlu olan pulları sahte olarak üreterek Türkiye genelindeki avukatlara satmak suretiyle haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
Sahte olduğu tüm dosya kapsamına göre sabit olan vekaletname pullarını sanıklardan satın aldıkları anlaşılan ve haklarında yürütülen soruşturma kapsamında Adalet Bakanlığı tarafından 28.01.2011 tarihinde soruşturma izni verilen 14 avukat haklarında yürütülen soruşturmalara ayrı bir dosya üzerinden devam edildiğinin anlaşılması karşısında; adı belirtilen avukatlar haklarında yürütülen soruşturma veya kovuşturma dosyasının akıbetinin araştırılarak karara bağlanmamış ise birleştirilmesi, karara bağlanmış olması halinde ise dosyanın getirtilip incelendikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekili, sanıklar … ve … müdafii, sanıklar … ve … müdafii, sanık … müdafii, sanık …, sanık … ile
müdafii, sanık …, …, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafiileri, sanık … müdafii, sanık … müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.