Danıştay
14.Daire
Esas : 2016/9833
Karar : 2017/1093
Karar Tarihi : 28.2.2017
İstemin Özeti : ……13. İdare Mahkemesi’nin 20/04/2016 günlü, E:……/1863, K:……./1219 Sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Müdahale taleplerinin ve temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, davaya müdahale isteminde bulunanların davanın sonucuyla ilgili olduğu anlaşıldığından, 2577 Sayılı Kanun‘un 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili düzenlemeleri uyarınca, davalı yanında davaya müdahale istemleri kabul edilerek dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemleri hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava; ….. İli, ….. İlçesi, Gaziosmanpaşa Mahallesi, ….. ada, 34 Sayılı parselde bulunan yapının 6306 Sayılı Kanun kapsamında ”riskli yapı” olarak tespit edilmesine dair ……. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün işlemine yapılan itiraz üzerine ” …… İli Riskli Yapı Tespitine İtiraz Değerlendirme Teknik Heyeti” tarafından (binanın Riskli Yapı kapsamına girmediğine ilişkin) verilen 22.07.2014 günlü, 2014/45 Sayılı kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor hükme esas alınarak, davacının da bağımsız bölümünün bulunduğu …… İli, …….. İlçesi, Gaziosmanpaşa Mahallesi, ….. ada, 34 parsel sayılı taşınmazın, 6306 Sayılı Kanun kapsamında “Riskli Yapı” niteliğinde olduğu anlaşıldığından, anılan yapının riskli yapı kapsamına girmediğine dair davaya konu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar, davalı İdareler tarafından temyiz edilmiştir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmıştır.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendinde; dava dilekçelerinin husumet yönünden inceleneceği, 15/1-c maddesinde ise; davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması durumunda dava dilekçesinin belirlenecek gerçek hasma tebliğ edileceği, aynı Kanunun 14. maddesinin 6. fıkrasında; yukarda belirtilen usule aykırılığın ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında 15. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, yine aynı Kanunun 49/1-c maddesinde ise; usul hükümlerine uyulmamış olunması, kararın bozulmasını gerektiren sebepler arasında sayılmıştır.
6306 Sayılı Kanun‘un 3. maddesinde; “Bakanlıkça veya İdarece yaptırılan riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince onbeş gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar, Bakanlığın talebi üzerine üniversitelerce, ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından görevlendirilecek dört ve Bakanlıkça, Bakanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir.
6306 Sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 9. maddesinin 1.fıkrasında; riskli yapı tespitlerine karşı yapılacak itirazları değerlendirmek üzere, ihtiyaca göre Bakanlıkça gerekli görülen yerlerde yeteri kadar teknik heyet teşkil edilir. 5. fıkrada ise, (Değişik:RG-25/7/2014-29071) Bakanlıkça iki yılda bir Ocak ayında teknik heyet üyelikleri yenilenir. Yeni üyeler görevlendirilinceye kadar mevcut üyeler görevine devam eder. Görev süresi dolan üye tekrar görevlendirilebilir.” hükmü ile teknik heyetlerin teşkilinin Bakanlıkça sağlanacağı açıkça belirtildiğinden, bu heyetlerin alacağı kararların iptali istemiyle açılan davalarda da husumetin ile görülmesi gerekmektedir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın