Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Ve Hakaret Suçu

yazar:

kategori:

Özet : Sanığın mağdur polis memurlarına hitaben söylediği “faşist polisler” şeklindeki sözlerinin, mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ve sarsıcı ağır eleştiri niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı.

Yargıtay
18.Ceza Dairesi

Esas : 2015/43913
Karar : 2017/11667
Karar Tarihi : 25/10/2017

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın mağdur polis memurlarına hitaben söylediği “faşist polisler” şeklindeki sözlerinin, mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ve sarsıcı ağır eleştiri niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, sanığın bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Soruşturma evresindeki anlatımlardan olaya ilişkin görgüye dayalı bilgileri olduğu anlaşılan tanıklar Veli Soner Karaman ve İsmail Baran usulünce duruşmaya çağrılarak dinlenilmeden veya hukuki dayanağı gösterilip dinlenilmelerine gerek bulunmadığına dair bir karar da verilmeden, soruşturma evresinde verdikleri ifadeleri de duruşmada okunmayarak, CMK’nın 206/2, 211/1-c maddelerine aykırı davranılması,
3- Kabule göre de;
a- Hakaret suçunda temel cezanın doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanun’un 125/1 maddesi ile belirlenip daha sonra artırılması,
b- Direnme suçunda TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 6 ay 7 gün yerine 6 ay 9 gün olarak hatalı hesaplanması,
Kanuna aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.