Bugün yani 28.04.2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanan ve 9 ay sonra yürürlüğe girecek olan Anayasa Mahkemesi kararı ile Türk Medeni Kanunu Madde 187 iptal edildi .Yani evlenince kadın erkeğin soyadını alır maddesi iptal edilmiş oldu. Haydaa. Seçim üstü bu da nereden çıktı ? Nasıl olacak şimdi? Evlenince herkes kendi soyadını mı taşıyacak? Çocukların durumu ne olacak? Bir kütük meselesi vardı kütük, o ne olacak? Miras meselesine kadar yolu var. Acaba her şey karmaşık bir hal mi alacak?
Elbette her şey karmaşık bir hal almayacak. Ülkemizde nüfus sistemi sıkı kayıtlarla tutulduğu için bu mesele bir kaosa sebep olmaz. Mesele daha çok felsefik ve magazinsel diyebiliriz.
Anayasa mahkemesi verdiği kararla evlenince kadının erkeğin soyadını alması durumunu eşitliğe aykırı buldu. Öncelikle iptal edilen kanun metnini verelim;
İptal Edilen Türk Medeni Kanunu Madde 187
“……….Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir………”
2022/155 e.2023/38 k. 22.02.2023 karar tarihli 28.04.2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 28.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecek olan Anayasa mahkemesi kararı özeti ise aynen şöyle
“…………Anayasa’nın 41. maddesinin birinci fıkrasında Türk toplumumun temeli olduğu belirtilen ailenin toplumsal değerlerin sonraki nesillere aktarılması gibi önemli işlevleri bulunmaktadır. Ailenin bir isimle anılmasının, başka bir ifadeyle aile bireylerinin aynı soyadına sahip olmalarının aile bağlarını koruyacağı, bu sayede ailenin toplumsal işlevini yerine getirmesine katkı sağlayacağı söylenebilir. Bununla birlikte kadının evlendikten sonra kocasını soyadını almasının ailenin ortak bir soyadına sahip olmasını mümkün kılan tek seçenek olmadığı açıktır. Bu bağlamda eşlere içlerinden birinin soyadını veya bunun dışında bir adı ortak soyadı olarak belirleme imkânının tanınması ya da ortak soyadının eşlerin evlenmeden önceki soyadlarının birleşimden oluşacağının öngörülmesi de mümkündür.
Kaldı ki ortak soyadının aile bağlarını korumanın zorunlu unsuru olduğunun, bu manada eşlerin ortak soyadı taşımamaları halinde aile bağlarının hiçbir şekilde korunamayacağının söylenmesi de zordur.
Buna göre aile bağlarının korunup güçlendirilmesi amacının da kuralla öngörülen farklı muamelenin makul nedeni olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak eşinin soyadının önünde kullanabileceğinin öngörülmesinin başka bir nedeni ise tespit edilememiştir.
Bu itibarla evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır……………”
Kararın manası şudur( bu AYM üyelerinin fikri, kendi fikrimi sona saklıyorum ) ;
“……………Aile aynı soyadında birleşme ile kurulan hele erkeğin soyadında birleşme ile kurulan bir şey olarak tanımlanamaz. Aile bağı bu şekilde olur mantığı doğru değildir… Erkeğin soyadını almak mevzusu da bu yüzden eşitsizlik teşkil ediyor……..”
Kadının Evlenince Erkeğin Soyadını Alır Maddesini İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararı Yürürlüğe Girince Ne Olacak?
24.01.2024 tarihine kadar olan evliliklerde mevcut düzen devam edecek. Bu tarihten sonra artık kadının evlenince erkeğin soyadını almasına ilişkin kanun maddesi olmayacağı için evlendirme memurlukları ve nüfus müdürlükleri yeni evlenen çiftlerde herkesin kendi soyadı üzerinden belge düzenleyecek. Yani kimlikte ve tüm kayıtlarda kadının bekarlık soyadı aynen devam edecek. Anayasa mahkemesi kararları geçmişe yürümeyeceği için 24.01.2024 tarihinden önce yapılmış tüm evliliklerde kadın erkeğin soyadını taşımaya devam edecektir. Tabi kadın isterse kızlık soyadını dilekçe vererek kimliğine ve kayıtlara ekletebilir.
Kadının Evlenince Erkeğin Soyadını Alır Maddesini İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararı İle Kanun Boşluğu Oluştu !
Evet değerli okurlar, TMK 187 iptal edilince ortaya çıkan durum şu; Evlenince herkes kendi soyadını taşımaya devam eder. Peki Kadın ya da erkek diğerinin soyadını almak isterse, aynı soyadı taşıyalım derlerse ne olacak? İşte burada karşımıza erkek için bir engel çıkıyor. 27 Aralık 1934 tarihli “Soyadı Nizamnamesi”nin 6. ve 16. Maddeleri. Bu maddeler uyarınca erkeğin soyadının yanına, bir başka soyadı eklenemiyor. Haydaaa. Erkek kadının soyadını alamayacak o halde. İptal kararına göre de kadın kendi soyadında devam edecek. O halde bu durumda ortak soyad almak isteyenler ne yapacak. İşte burada karşımıza kanun boşluğu çıkmış oldu.
Genel ad-soyad değiştirilmesine ilişkin kaidelerle bu iş mahkemede çözülür elbette. Yani eşlerden biri dava açarak soyadının değiştirilmesi davası açabilir. Ancak bu hem zahmetli hem külfetli .Yahu daha evlilik kurulur kurulmaz mahkeme yüzü gördük nasıl olacak bu iş dediğinizi duyar gibiyim.
Yani işin özü mahkemesiz bu işin çözülmesi için yeni bir kanun çıkarılması ve bu sefer eşitlik ilkesinin daha detaylı gözetilmesi gerekmekte. Meclisin önünde 9 ay süre var. Sanırım yeni bir düzenleme yapılacaktır.
Kadının Evlenince Erkeğin Soyadını Alır Maddesini İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararı Sonrasında Kadın Erkeğin Kütüğüne Geçmeyecek mi ?
Anayasa mahkemesi kararı yalnızca TMK 187 yi iptal etmiştir. Nüfus hizmetleri Kanununda ( kısa adı NHK ) iptal edilen bir madde olmamıştır.
Nüfus hizmetleri Kanunu Madde 23/2
“………… (2) Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir……………”
Haydaa. Bir mesele daha çıktı iyi mi? Kadın evlenince kendi soyadında kalmaya devam edecek ama erkeğin kütüğüne geçecek. Erkek ölene kadar da bu kütükten çıkamayacak. Bu eşitsizlik olmuyor mu şimdi ? Anayasa mahkemesinin soyadına ilişkin iptal kararına bakarsak bu da eşitsizlik oluyor. Ancak karar bu hususu unutmuş diyelim. Nitekim NHK Madde 23/2 de kütüğe ilişkin yapılan düzenleme ile TMK 187 de evlilik ile birlikte kadının erkeğin soyadını alır şeklindeki düzenleme birbirli ile çok ilgili.
Şimdi birisi bu maddeyi de AYM önüne getirecek olsa AYM şimdiki kararındaki esasları gözetip bunu da iptal eder diye düşünüyorum.
Neticeten yeni bir gelişme yaşanmazsa 24.01.2024 tarihinden sonra kadın evlendiğinde kendi soyadını kullanmaya devam edecekken kütüğü erkeğin kütüğüne geçecek.
Kadının Evlenince Erkeğin Soyadını Alır Maddesini İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararı Sonrasında Bu evlilikten Doğan Çocuğun Soyadı Ne Olacak ?
Yine ortalığı karıştırabilecek bir soru daha. Aslında yine TMK 187 ile çok ilgili bir durum da çocuğun soyadı durumudur. Bu husus da TMK 321.madde de düzenlenmiştir. Buna göre
TMK Madde 321
“……………Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; soyadını taşır……………”
Mevcut hukuki düzende aile soyadı TMK 187 gereği babanın soyadı idi. E şimdi 9 ay sonra yani 24.01.2024 tarihinden sonra bu madde ortadan kalktığı için yine bir kanun boşluğu karşımıza çıkmış olacak. 24.01.2024 tarihinden sonra evlenen ve çocukları olacak olan eşlerde çocuk her iki soyadı mı taşıyacak? Annenin mi yoksa babanın mı soyadını taşıyacak konusu şu aşamada belirsiz.
Yani bu hususta da Meclisin önünde 9 ay süre var. Yeni bir kanuni düzenleme yapılacağını düşünüyoruz.
Avrupa’da Durum Ne ?
Fransa, Almanya ve İsviçre’yi örnek vereceğim. Bakıldığında;
Fransa da Fransız Medeni Kanunu’nun 225-1. maddesinde bu husus düzenlenmiştir. Bu hükme göre kadının kocasının soyadını “kullanma hakkı” vardır, “kullanma mecburiyeti” yoktur. Herkesin bir aile adı vardır. Bu doğum kütüğünde yer alır. Bu aile adı annenin veya babanın adı olabileceği gibi anne ve baba adının birlikte kullanılmasından da meydana gelebilir. Birlikte kullanımın seçilmesi hâlinde bunun hangi sırada olacağına eşler karar verir. Aile adı çocuğun en geç doğumundan hemen sonra anne ve baba tarafından seçilir ve bundan sonra doğacak çocuklar da aynı aile adını taşırlar.
Almanya da Alman Hukukunda, “aile adı”, evliliğin genel hükümleri başlığı altında BGB §1355’te düzenlenmiştir. Aile birliğinin bütünlüğü bakımından eşlerin ortak soyadı taşıması hususunun önemini dikkate alan kanun koyucu bu amaçla “aile adında birlik ilkesi”ni benimsemiştir.
Böylece, eşler ve ortak çocuklar aynı soyadını taşıyarak aynı aileye ait olduklarını üçüncü kişilere karşı açıklamış olurlar19. Genel kural bu olmakla birlikte eşler ortak aile adı seçmeye zorlanmamış, evlenmeye rağmen kendi soyadlarını da koruma olanağına sahip kılınmışlardır.
İsviçre de 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile “soyadının değişmezliği” ilkesi benimsenmiştir. Böylece, kadını, kocasının soyadını almaya zorlayan “aile adında birlik” ilkesi İsviçre kanun koyucusu tarafından terk edilmiştir. Söz konusu düzenleme ile soyadının değişmezliği ilkesinden hareket eden kanun koyucunun, kadının doğum yolu ile kazandığı soyadını tüm hayatı boyunca kullanmasını sağlayarak aile hukuku alanında gerçekleştirilen yenilikler kapsamında “soyadı” bakımından da kadın-erkek eşitliğini tam olarak gerçekleştirdiği kabul edilir. Bununla birlikte, zaten iki soyadı kullanmakta olan kadın bakımından ise bu soyadlarından sadece ilk sıradakini aile adının önünde kullanması mümkün kılınmıştır.
Yani işin özü bu kararla birlikte mevcut durum Avrupa’dakine daha yakın bir hal almış oldu. Kanunda oluşan boşluklar da doldurulursa yeni bir döneme girmiş oluyoruz. Ne diyelim hayırlı olsun….
Aile Sevgi İle Kurulur, Sevgi, Saygı ve Empati İle Korunur
Hayatının kalanı için yol arkadaşım dediğiniz insanla bu meselelere takılmamak gerek. Aileyi aile yapan birinin soyadında buluşmak değil, sıcak bir yuva olabilmektedir. Sevgi ile kurulan evlilikler bunu koruyabilmeli. Eşler birbirine saygı duymalı ve empati yapmalı. Soyad konusunda da eşinizin bir tercihi varsa buna da saygı duymak gerek elbette. Bu kararla aile birlikteliğinin dağılacağına ve darbe vurulduğuna yönelik yorumlara bu sebeple katılmıyorum. Sırf bu sebeple yıkılacak bir aile zaten hiç kurulmamıştır benim nezdimde. Saygılarımla…
Sayin Av. Kaciran,
Oncelikle yaziniz icin cok tesekkurler.
Kanun degisikligi kararinin alinmasiyla yururluge girmesi arasindaki surecte evlenen kadinlar yine eskiden oldugu gibi dava yoluyla mi alabilecekler kendi soyadlarini, yoksa, yururluge girdikten sonra geriye yonelik talepte bulunarak dava acmaya gerek kalmadan yalniz kendi soyadlarini alabilecekler mi?
Simdiden tesekkurler cevabiniz icin.
Zehra Guder
Bu süreçteki kişiler yürürlüğe girene kadar ki süreçte davasiz ancak eşinin soyadı ile birlikte kendi soyadını kullanabilir. Anayasa Mahkemesi kararları geçmişe etkili olmadığı için bahsettiğiniz süreçte evlenenler mecburen dava açmak durumunda olacaklar. Ancak konuya idarenin yaklaşımı ne şekilde olacak bu da önemlidir, bu da aym kararı yürürlüğe girmeye yakın belli olacaktır.