Ecrimisil kelime olarak “bir malın kullanılmasından doğan yararların para ölçüleriyle takdiri” anlamına gelmektedir.
Ecrimisil davası; malikin ayni hakkına dayanarak söz konusu malını kullanma yetkisinin elinden alınması neticesinde, haksız yere ve kötüniyetli olarak kullanan, geri verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişilerden haksız işgal tazminatının alınması için açılan bir davadır. Netice itibariyle bir şeyin maliki olan kimse, o şey üzerinde; kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerine haizdir.
Gerek paylı mülkiyette gerekse el birliği mülkiyetinde taşınmazdan yararlanamayan paydaş/ortak, bu taşınmazdan yararlanmasına engel olan öteki paydaş/ortaklardan her zaman payı oranında ecrimisil isteyebilir.
Ancak kural olarak gerek paylı mülkiyette gerekse el birliği mülkiyetinde taşınmaz ile ilgili olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış birtakım istisnaları vardır. Bunlar;
Davaya konu taşınmazın kamu malı olması,
Ecrimisil istenen taşınmazın bağ, bahçe gibi doğal ürün veren ya da işyeri, konut gibi kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması,
Paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkâr etmesi,
Paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması,
Davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması,
Taşınmazın getirdiği ürün itibariyle, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halleridir.
Bu hallerden birinin varlığı halinde, intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamakta, doğrudan ecrimisil talepli dava açılabilmektedir.
Şekli bir zorunluluk olmasa da ispat açısından intifadan men bildirimin yazılı olarak ve mümkünse noter kanalıyla yapılması gerekmektedir.