Zayi Nedeniyle Çek İptali Ve Hükümden Sonra Çeki Elinde Bulunduranın Müdahale Talebi

Özet : Zayi nedeniyle çek iptali… Hükümden sonra çeki elinde bulunduranın müdahale talebi..istirdat davası açılırsa , açılmazsa verilecek hüküm…
Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, kararda üçüncü kişilerin hakkını zedeleyen hükümler bulunsa dahi karar onun bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı bulunmamakta, dolayısıyla davada taraf sıfatı olmayan üçüncü kişilerin hükmü istinaf etme imkanları da bulunmamaktadır.

Yargıtay
11.Hukuk Dairesi

Esas : 2018/2811
Karar : 2019/4422
Karar Tarihi : 17/06/2019

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20/02/2017 tarih ve 2016/393 E- 2017/82 K. sayılı kararın müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/02/2018 tarih ve 2017/1492 E- 2018/241 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamili olduğu 2 adet çekin kaybolmak suretiyle zayi olduğunu ileri sürerek, davaya konu çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, çekin zayi edildiği, kaybolduğunun kuvvetle muhtemel olduğu, ilan süresi içerisinde çeki getiren ve mahkemeye müracaat eden olmadığından TTK’nın 757 ila 764 maddelerindeki şartların gerçekleştiği gerekçesi ile dava konusu çekin iptaline karar verilmiştir.
Müdahale talep eden vekili, mahkemeye hitaben vermiş olduğu 28.02.2016 tarihli dilekçeyle, dava konusu çeklerin müvekkili elinde olduğunu ileri sürerek, çek iptali kararının kaldırılmasını istemiş, mahkemece 23.05.2017 tarihinde verilen ek kararla, müdahale talebinin reddine karar verilmiştir.

gaziantep boşanma avukatı ceza avukatı

Asıl ve ek karara karşı müdahil vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, müdahale isteminin karardan sonra olduğu bu nedenle vaki talebin HMK’nın 65. maddesine aykırı olduğu, kaldı ki dava konusu çeklerin müdahale isteminde bulunan tarafından bankaya 03/10/2016 tarihinde henüz ilan süresi içerisinde ve karar tarihinden önce ibraz edildiği ve ihtiyati tedbir kararı nedeniyle karşılıksız işlemleri yapılmadığı halde çeklerin mahkemeye ibraz edilmediği, bu durumda mahkemenin 6102 sayılı TTK‘nun 763.maddesi uyarınca, davacıya iade davası açmak üzere süre vermesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı müdahil vekili temyiz etmiştir.

Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karara karşı müdahil vekilince yapılan istinaf başvurusu istinaf mahkemesince, yazılı gerekçelerle esastan reddedilmiştir.
Ancak çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, kararda üçüncü kişilerin hakkını zedeleyen hükümler bulunsa dahi karar onun bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı bulunmamakta, dolayısıyla davada taraf sıfatı olmayan üçüncü kişilerin hükmü istinaf etme imkanları da bulunmamaktadır. Bu itibarla, istinaf mahkemesince, müdahil vekilinin istinaf isteminin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek başvurunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemişse de sonuç olarak doğru olan kararın gerekçesi değiştirilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, müdahil vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/4. maddesi uyarınca yukarda açıklanan şekilde değiştirilen gerekçeyle ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden 17/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın

Yazımızı Beğendiniz Mi?

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat uygun bir ücret karşılığında size yardımcı olup yol haritanızı çizecektir.