TMK MADDE 5 GENEL NİTELİKLİ HÜKÜMLER

yazar:

kategori:

Bu Kanun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır.

TMK MADDE 5’İN GEREKÇESİ

Maddenin kenar başlığı “Genel nitelikli hükümler” şeklinde değiştirilmiştir. Yürürlükteki maddenin Borçlar Kanununun genel hükümlerinin sadece “medenî hukuk ilişkilerinde” uygulanabileceği kanısını uyandıran ifadesi, Medenî Kanun ile Borçlar Kanununun 1 ilâ 181 inci maddelerindeki genel hükümler ile, bunların dışında kalmakla birlikte genel nitelik arzeden diğer hükümlerin de tüm özel hukuk ilişkilerine uygun düştüğü ölçüde uygulanabilmesine olanak sağlayacak şekilde değiştirilmiştir. Gerçekten tartışmasız olarak kabul edildiği üzere, bu madde, sadece “medenî hukukun diğer kısımlarında” değil, “özel hukukun diğer kısımlarında da” uygulanabilen temel bir kural koymaktadır. Bunun açıklığa kavuşturulması bakımından “medenî hukuk ilişkileri” deyimi yerine, “özel hukuk ilişkileri” deyimine yer verilmiştir.

TMK MADDE 5 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay
2.Hukuk Dairesi

Esas : 2018/5269
Karar : 2018/12019
Karar Tarihi : 25.10.2018

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, aile konutu olarak kullandıkları taşınmazın açık rızası alınmadan muvazaalı olarak davalı eşi tarafından, taşınmazın 4/5 payının diğer davalı oğluna devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile yeniden 4/5 payının davalı eş … adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece taşınmazın aile konutu olduğu, taşınmazın 4/5 payının davalı eş tarafından diğer davalı …’a yapılan devir işleminin TMK 194. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın 4/5 oranında paylı maliki …’a ait tapunun iptali ile davalı eş … adına tesciline karar verilmiştir.
Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma ile sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin aile konutuna sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır.
Toplanan delillerden; davacı ile davalı …’ın karardan sonra 15.06.2016 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.