Yargıtay
13.Hukuk Dairesi
Esas : 2014/14129
Karar : 2015/5844
Karar Tarihi : 25.2.2015
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalı … vekili avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı eczacı olduğunu,davalı kurumla imzaladığı sözleşme uyarınca hastalara ilaç verdiğini, kanser hastası olan ve ayakta tedavi gören hasta … adına düzenlenen 24.11.2008,25.12.2008 ve 15.01.2009 tarihli reçetede yazılı ilaçların hastaya verilerek tedavisinin sağlandığı halde, davalı kurumca reçeteleri yazan doktorun hematolog olmaması sebebiyle reçete bedellerinin ödenmeyerek haksız kesintiler yaptığını, hastaya verilen ilacın hayati öneme taşıyan ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar olduğunu,SGK dan provizyon onayı alındıktan sonra ilacın verildiğini sistemin hata ve kusurlarından eczacının sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davalı kurumun ilaç bedellerinden yaptığı 27486,79 TL haksız kesintinin kesinti tarihinden itibaren faizi ile birlikte Davalıdan tahsil edilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, kanser hastası olan hasta … adına düzenlenen reçetelerde yazılı ilaçların hastaya verilmesine rağmen davalı kurum tarafından reçetelerin hematolog doktor tarafından yazılmadığı gerekçeleri ile haksız kesintilerin faizi ile tahsili için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda 24.11.2008 ve 25.12.2008 tarihli reçetelerin hematolog tarafından yazılmaması gerekçe gösterilerek davacının talebini bu reçeteler yönünden reddetmiştir. 5510 sayılı yasanın 63 ve devam maddeleri de dikkate alındığında, kurum sigortalısını, sıhhate kavuşuncaya kadar tedavi ettirmek durumundadır. Reçetelerde yazılı ilaçların hastaya verildiği ve hasta tarafından kullanıldığı taraflar arasında uyuşmazlık dışıdır. Davalı kurum, reçetedeki uzman hekim eksikliğini gerekçe göstererek sigortalısı olan hastayı tedavi sorumluluğundan kurtulamaz. Ayrıca kurum eczacıya gerekli ödemeleri yaparken de gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekir. Şayet davalı kurum hastanın bu ilaçtan yararlanmaması gerektiği iddiasında ise, ( ki kurumun böyle bir iddiası yok ) fazla ödediğini iddia ettiği ilaç bedelini ilacını hastaya veren eczacıdan değil, ilacı kullanan sigortalı hastasından geri istemesi gerekir. Sonuçta Davacı Eczacının sattığı ilacı kurum sigortalısı olan hasta kullanmıştır. Bu sebeple, SGK’nın, dava konusu yapılan olaydaki ilaç bedelinin ödenmesinde bir kısım usulsüzlükler bulunduğu iddiasıyla kesinti yapması doğru değildir. Bu sebeple, kurum tarafından yapılan kesintinin tahsiline karar vermek gerekir. Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 164,00 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.