Özet : Darbe sayıları, yaraların nitelikleri dikkate alınarak; kavganın hareketli ortamında, eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmayan sanık …’in her bir mağdura karşı ayrı ayrı “kasten yaralama” suçundan, 1 ile 3 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK’nın 86/1 maddesinin uygulanması sırasında, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve kullanılan silahın etki derecesi göz önünde bulundurularak, sonuca etkili olacak şekilde makul bir ceza ile cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde ayrı ayrı “öldürmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılması, (…) 1/4’ten 3/4’e kadar ceza indirim öngören TCK’nın 29. maddesinin uygulanması sırasında, mağdurlardan kaynaklanan haksız tahrik oluşturan davranışlarının ulaştığı boyut dikkate alındığında, makul oranda bir ceza indirimi yerine, yazılı biçimde, sanıktaki yaralama derecesi de dikkate alınarak daha vahim olaylarda uygulama olanağı bulunan 3/4 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini bozmayı gerektirmiştir.
T.C.
Yargıtay
1.Ceza Dairesi
Esas : 2016/4215
Karar : 2018/177
Karar Tarihi : 23.01.2018
Sanık …’nun “mağdurlar … ve …’u kasten yaralama” suçlarından verilen adli para cezaları, miktarları itibariyle kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, müdafiinin bu suçlara yönelik temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Sanık … hakkında, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan zamanaşımı süresi içinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Sanık …’nun mağdurlar … ve…’u öldürmeye teşebbüs suçları ile sanıklar …, …, …, … ve…’ın, mağdur …’i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in mağdurlar … ve…l’a yönelik eylemi ile sanıklar… ve…’ın mağdur …’i kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanıkların savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan sanıklar Nail ve İbrahim ile diğer sanıklar müdafilerinin; meşru müdafaaya yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Sanıklar… ve ….’ın mağdur …’i kasten yaralama suçlarına ilişkin hükümlere yönelik incelemede;
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde, değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) Sanık …’in mağdurlar … ve …’a yönelik eylemine ilişkin temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre; temyiz dışı mağdur …’nin … yaparak geçimini sağladığı, mağdur sanıklar …. ve sanık …’un da … ile bağlantılı çalıştıkları ve önceden mağdur sanık …’le tanışmadıkları, olay günü …’nin …’e ücret karşılığında cinsel ilişkiye girmeyi teklif ettiği, bir süre yapılan pazarlık ardından tarafların cinsel ilişkiye girdikleri, aldığı ücretten memnun olmayan …’nin durumdan diğer mağdur sanıklara haber verdiği, bir süre sonra mağdur sanıkların gelerek İbrahim’e sataşmaya başladıkları, kendisine karşı olan tehlikeyi sezen ..’in bıçağını çekerek savunma durumuna geçtiği, buna rağmen mağdur sanıkların ellerindeki sopalarla toplu bir halde saldırıya geçtikleri, bu saldırı ve kavga sırasında basit şekilde yaralanan İbrahim’in bıçağını çekerek savurmaya başladığı, bu eylem sonucunda sol göğsünden isabet alan Nail’in, herhangi bir damar veya organ harabiyetine yol açmadan, göğüs içi kanamaya ve hayati tehlikeye; sağ arka omuz, sol omuz ve sağ arka bel bölgesinden isabetler alan …’un ise yine herhangi bir damar veya organ harabiyetine yol açmadan, göğüs içi kanamaya ve hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralandıkları olayda,
1- Darbe sayıları, yaraların nitelikleri dikkate alınarak; kavganın hareketli ortamında, eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmayan sanık …’in her bir mağdura karşı ayrı ayrı “kasten yaralama” suçundan, 1 ile 3 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK’nın 86/1 maddesinin uygulanması sırasında, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve kullanılan silahın etki derecesi gözönünde bulundurularak, sonuca etkili olacak şekilde makul bir ceza ile cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde ayrı ayrı “öldürmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılması,
2- 1/4’ten 3/4’e kadar ceza indirim öngören TCK’nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, mağdurlardan kaynaklanan haksız tahrik oluşturan davranışlarının ulaştığı boyut dikkate alındığında, makul oranda bir ceza indirimi yerine, yazılı biçimde, sanıktaki yaralama derecesi de dikkate alınarak daha vahim olaylarda uygulama olanağı bulunan 3/4 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
3- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 23/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.