İDARE HUKUKU
Gaziantep ACK Avukatlık Ofisi olarak idare hukuku avukatlık ofisi olarak devlet ve devlet kurumlarına karşı olan ihtilaf ve uyuşmazlıklarda idare hukuku avukatlık hizmeti vermekteyiz.
İdare Hukuku alanında Gaziantep ACK Avukatlık Ofisi olarak gerek bireysel gerekse kurumsal müvekkillerimize, devlet veya idari kurumlar ile aralarında oluşan uyuşmazlıklara yönelik İdare Hukuku alanına giren tüm mevzuata uygun olarak Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Hizmeti vermekteyiz.
Gaziantep ACK Avukatlık Ofisi olarak müvekkillerimize bu kapsamda verdiğimiz başlıca
HİZMETLERİMİZ
- İdarenin sorumluluğu ve tazminat (tam yargı) davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- Hukuka aykırı idari işlemlerin iptaline ilişkin davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- İdari sözleşmelerden davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- Belediye Kanunu’ndan kaynaklanan idari davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- İdari para cezalarına itiraz ve iptal davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- İmar davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- İhale hukukuna ilişkin ihtilaflar ve ihale davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- Kamulaştırma ile ilgili davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- Memurların tabi olduğu idari yaptırımlara karşı iptal ve tam yargı davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- Öğrencilerin tabi olduğu idari yaptırımlara karşı iptal ve tam yargı davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
- Karayolları Trafik davalarının açılması ve takip edilerek neticelendirilmesi.
İdarenin Sorumluluk Halleri Nelerdir?
İdarenin kusur ve kusursuz sorumluluğu;
İdare gerçekleştirmesi gereken hizmeti geç, kötü veya hiç yerine getirmezse, İdarenin kusur sorumluluğu doğar.
Bazı durumlarda, hiçbir kusuru olmasa da idare ortaya çıkan zararlardan sorumlu olur. Buna da idarenin kusursuz sorumluluğu denir.
Kamu görevlisinin görevini yerine getirirken uğradığı zarar, bir hizmetin ifa edilmesi sırasında hizmetin doğası gereği üçüncü kişilere verilen zarar, oluşan bu sorumluluğa örnektir. Kamu yararı maksadıyla yapılmış bir işlem sonucunda ortaya çıkan şahıs zararlarının giderilmesi esasına dayanır. İyi ve tecrübeli idare avukatları hukuk büromuzda bu davalar için yoğun bir şekilde çalışır ve çözüm üretir. Uzman avukat arayan müvekkillerin bu konularda detaylı araştırma yapmasını tavsiye ederiz.
İdari Davada Süreç Ne Zaman, Nasıl Başlatılmalıdır?
Davalının idare olduğu tazminat davalarında (tam yargı davası) öncelikle meydana gelen zararın kaynağının tespit edilmesi gerekir.
Zararın kaynağı idari eylem ise, durumun öğrenilmesinden itibaren bir yıl içerisinde dava açmak gerekir.
Zararın kaynağı idari işlem veya idari sözleşme ise 60 gün içerisinde dava açmak gerekir.
Bilgi Edinme Hakkı
Vatandaşlar, idarenin yaptığı işlemin gerekçesini bilgi edinme hakkı kapsamında talep etme ve öğrenme hakkına sahiptir. İdare, bilgi edinme kanunu kapsamında bu gerekçeyi bildirmek zorundadır.
4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu gereğince idare, başvuru üzerine istenen bilgi yahut belgeyi on beş gün içinde sağlamak durumundadır. Talep edilen belge yahut bilgi ile ilgili idarenin başka bir birimden yardım, görüş alması, koordinasyon sağlamasının gerekli olduğu hallerde bu süre otuz gündür.
İdare, kanunda öngörülen on beş günlük sürenin uzayacağı bilgisini başvuruyu yapan bireye veya tüzel kişiliğe bu sürenin sona erdiği tarihte bildirme yükümlülüğü vardır.
İdari Eylemler ve İşlemler
İdari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu yetki, şekil, sebep, konu ve amaç olmak üzere beş ana başlıkta incelenir.
İdari işlemin hukuki sonucu, konu unsurunu ifade eder. İdari işlemin konusu hukuki olası ve istenen sonucu gerçekleştirme amacına yönelik olmalıdır.
İdari işlemi yerine getirecek olan merci yahut kamu görevlisi, yetki unsurunu ifade eder.
İdarenin yaptığı işlemin gerekçesi, sebep unsurunu ifade etmektedir.
İdari işlem ya da eylemin usul ve biçim yönünden hukuka uygunluğu şekil unsurunu ifade etmektedir.
İdari işlemlerin tamamı kamu yararını gerçekleştirme amacını güder. Bu anlamda amaç unsuru kamu yararının olup olmadığı şeklindedir.
Devlet memurunu işten çıkarma cezası
Disiplin cezaları ortak amaç için çalışan kişilerin düzenini sağlamak maksadıyla kendi özel mevzuatında belirlenmiş, hiçbir ceza kanununa girmeyen yaptırımlar bütünü olarak tanımlanabilir.
657 Sayılı Devlet memurları kanunda disiplin cezalarının çeşitleri ve bu cezalara uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiştir.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
- Grev yapmak,
- Yasak yayınları kamu kurumlarına asmak,
- Siyasi partiye üye olmak,
- Mazeretsiz olarak bir yılda toplam 20 gün işe gelmemek,
- Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği emirleri uymamak,
- Astlarına, üstlerine iş sahibi vatandaşlara fiili tecavüzde bulunmak,
- Memurluk sıfatı ile bağdaşmayan yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
- Yetki ve izin almadan gizli bilgileri açıklamak,
- Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
- Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
- 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
- Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
- Yukarıda sayılı hallerin varlığı halinde memuriyetten çıkarma cezası verilebilir.
Eş Durumundan Atama
Devlet memurları, özellikle de öğretmenler açısından eş durumundan tayin zorunluluğu sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Uygulamada birçok memur eşi, eş özrüne dayanarak tayin talep etmekte ancak tayin talep edilen yerde norm kadro eksikliği, hizmet puanı yetersizliği, vs. gibi sebeplerle bu talep reddedilmektedir.
Zorunlu yer değiştirmeye tabi memurun, memur olan eşi açısından yukarıda bahsedilen sebeplerle tayin isteminin reddedilmesi hukuka aykırıdır.
İlgili kurum, tayin talep edilen yerdeki norm kadro eksikliği yahut hizmet puanının yetersizliği gerekçelerini dayanak gösteremez.
Zorunlu yer değiştiren memurun, memur eşi genel tayin ve atama kaidelerine ilişkin istisnadan yararlanmak durumundadır.
İdare hukuku avukatı veya İdare avukatı, idare hukuku alanında uzmanlaşmış olan avukata verilen isimdir.İdare avukatı tarafından verilen hizmetlere ve avukat tutmanın ehemmiyetine geçmeden önce idare hukuku kavramından ne anlaşılması gerektiği üzerinde durmamız yararlı olacaktır. İdare hukuku, kamu idarenini, kamu kuruluşlarının işleyiş şekillerini ve bunların kişilerle olan ilişkilerini konu alan bir hukuk dalı olarak tanımlanabilir. İdare hukukunun temeli asal bakımından anayasada belirlenmiştir ve burada kamuya üstünlük ve imtiyazlar tanımlanmıştır. İdare hukukunun açığa kavuşturulabilmesi hesabına idare kavramının da ne manaya geldiğini tanımlamamız gereklidir. İdare, organik anlamda devlet yapılanmasının içerisinde belirli görevleri yerine getirmek emeliyle oluşturulan örgüt ve bu örgütte istihdam edilen kişiler olarak tanımlanmaktadır. İdarenin varoluş emeli ise kamu faydasının gerçekleştirilmesidir. İşte bu konular üzerinde uzmanlığa sahip ve bu alanda hizmet vermeyi kendine emel edinmiş olan kişilere de idare avukatı denilmektedir.
Önceden de belirtmiş olduğumuz gibi idare hukukunun alanı çok geniştir. Dolayısıyla idare avukatının vermiş olduğu hizmetlerin sayısı da fazladır. Ancak belli başlı hizmetlerini saymamız gerekirse şu şekilde sıralamamız olasıdır: İdarenin sorumluluğu hasebiyle tazminat davası açılması, hukuka ters olarak gerçekleştirilen işlemlerin iptaline ait davaların açılması, yönetimsel para cezalarına karşı çıkılması, talebe davalarının açılması ve yürütülmesi, memur davalarının açılması ve yürütülmesi, vergi suçu ve cezaları ile ilgili bilgi verilmesi, vergi uyuşmazlıklarına konusunda davaların açılması, kamulaştırmayla alakalı davaların yürütülmesi, vergi uyuşmazlıklarının yönetimsel evrede düzeltme yolu ile analiz etmesi, karayolları trafik davalarının açılması, ihale hukukuna konusunda ihtilafların çözüme kavuşturulması ve ihale davalarının izlemesi, Belediye Yasayı’na ait uyuşmazlıkların analiz etmesi ve bu konuda danışmanlık hizmeti verilmesi ve imar hukukuna ait uyuşmazlıkların analiz etmesi ve bu konudaki davaların takibinin sağlanması idare avukatının başlıca vermiş olduğu hizmetler arasında bulunmaktadır.
Yukarıda saymış olduğumuz hizmetlerin sayısını çoğaltmamız olasıdır. Dolayısıyla idare hukuku ve idari yargı alanında yaşanılan rastgele bir mesele karşısında bir profesyonele müracaat etmek en doğru seçenek olacaktır. Gaziantep idare hukuku avukatlık ofisi.
Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın
Bir yanıt yazın