Hırsızlık Suçu Nedir? (TCK 141-142)
Hırsızlık suçu, başkasının zilyedi olduğu taşınır bir malı zilyedin rızası olmadığı halde kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden alınmasıyla meydana gelir. Nitelikli hırsızlık suçu ise, taşınır bir malın belli kapalı yerlerde bulunması, özellikli fonksiyona sahip olması, özel beceriyle alınması, kamu malı olması, suçta teknolojinin kullanılması gibi nedenlerle oluşan daha ağır hukuki ihlalleri cezalandırmaktadır.
Hırsızlık suçu, malvarlığı değerlerine karşı ve ekonomik bir çıkar elde etmek amacıyla işlenen suçlardandır. Hırsızlık suçu, TCK’nın 141. ve 147. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Hırsızlık Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Hırsızlık suçunun basit veya nitelikli tüm şekilleri resen soruşturulmaları gereken suçlardandır. Hırsızlık suçu, takibi şikayete bağlı suçlar arasında olmadığından, suçun bir şikayet süresi de yoktur. Suçun en basit halinde bile 8 yıl olan dava zamanaşımı süresi içerisinde şikayet edildiğinde soruşturma başlatılabilir.
Şikayetçi, kamu davası açıldıktan sonra duruşmaların devam ettiği herhangi bir aşamada müdahale talebinde bulunarak ceza davasında taraf sıfatını kazanabilir. Şikayetten vazgeçme, kamu davasının düşmesi sonucunu doğrurmaz.
Basit hırsızlık suçu (TCK md.141), taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında, öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Basit veya nitelikli hırsızlık suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
HIRSIZLIK SUÇUNUN UNSURLARI
Hırsızlık suçu başkasının zilyetliğinde bulunan bir malın zilyedin rızası dışında elinden alınması şeklinde işlenir. Buradan hareketle suçun konusunu başkasına ait mal oluşturur. Hırsızlık suçuna konu olabilecek eşya ancak taşınır bir eşyadır. Taşınmazlar bakımından hırsızlık suçunun işlenmesi mümkün değildir.
Hırsızlık Suçunda Fail, Mağdur ve Korunan Hukuki Değer
Suçun faili ve mağduru herkes olabilir. Bu yönüyle özel bir nitelik aranmamıştır. Hırsızlık suçuyla korunan hukuki değer mülkiyet ve zilyetlik hakkıdır.
Başkasına Ait Bir Malın Alınması
Yukarıda da belirttiğimiz gibi hırsızlık suçu başkasına ait bir malın alınması suretiyle işlenir. Fakat hırsızlık suçunun oluşumu açısından malın sadece alınması yeterli değildir. Fail malı aldıktan sonra kendi egemenliği altına geçirmelidir. Şayet fail aldığı malı egemenlik alanına geçirememişse suç tamamlanmış sayılmayacaktır. Bu konuya ilişkin hırsızlık suçunda teşebbüs başlığı altında açıklamalara yer verilecektir.
HIRSIZLIK SUÇUNDA KAST
Suçun manevi unsuru kasttır. Hırsızlık suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Fakat TCK’nın 141. Maddesinde suç tanımlanırken kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimsenin cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle hırsızlık suçunun oluşumu açısından genel kast yeterli olmayıp özel kastın varlığı aranacaktır. Failin aldığı eşya bakımından tasarruf amacının olup olmadığı suçun oluşumu açısından önem arz etmektedir.
HIRSIZLIK SUÇU ŞİKAYET
Hırsızlık suçunun temel ve nitelikli hallerinin hiçbiri şikayete tabi değildir. Soruşturması ve kovuşturması re’sen yapılır.
Fakat TCK’nın 144. Maddesi gereği hırsızlık suçunun paydaş veya el birliği ile malik olunan eşya üzerinde veya bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenmesi halinde soruşturmaya ancak şikayet üzerine başlanabilir. Şikayet süresi bu iki durumda 6 aydır.
Cezanın Azaltılmasını veya Kaldırılmasını Gerektiren Haller
- Hırsızlık suçunun paylı veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi halinde şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Fail, paylı ya da elbirliğiyle malik olduğu bir taşınır malı diğer paydaşların rızası olmaksızın alırsa bu nitelikli unsurun oluştuğu kabul edilir.
- Hırsızlık suçunun bir hukuksal ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde; şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
- Hırsızlık suçunun konunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş biçimi ve özellikleri de göz önünde bulundurularak ceza vermekten de vazgeçilebilir. Burada yasa tarafından değer azlığı konusunda net bir tarif verilmemiş ve hakime takdir yetkisi tanınmıştır. Hakim mevcut olaya ve koşullara göre takdir yetkisini kullanabilir.
- Kullanma hırsızlığı halinde verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz. Kullanma hırsızlığı ise; hırsızlığa konu olan taşınır malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine geri verilmek üzere alınmasıdır. Burada geri verme niyeti taşınması önemlidir. Malın geri verilmesi veya kolayca bulunabileceği bir yere bırakılması önemlidir. Malın başkaca bir suçta kullanılmaması önemlidir.
Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir gereksinimin karşılanması amacıyla işlenmesi halinde; olayın özelliğine göre verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Hırsızlık Suçunda Kovuşturma Aşaması
Hırsızlık suçunda soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılır, yani bu suç şikayete tabii bir suç değildir. Mağdur şikayette bulunmamış dahi olsa ilgili merciler suç fiilinden haberdar olduklarında kendileri harekete geçmelidirler.
Ancak üç halde hırsızlık suçunun soruşturma ve kovuşturması suçtan zarar gören kişinin şikayetine bağlıdır:
1) Hırsızlık suçunun paydaş ve elbirliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi,
2) Hırsızlık suçunun bir hukuksal ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi,
3) Hırsızlık suçunun kullanma hırsızlığı biçiminde işlenmesi.
Hırsızlık suçunun kovuşturması Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılır. Şikayetçi ilk derece mahkemesinde yargılama devam ederken kovuşturmaya katılabilir. Kovuşturmaya katılma ile birlikte, şikayetçi yargılama aşamasında daha aktif bir rol alacaktır. Katılma talebi, mahkemeye sözlü olarak yahut bir dilekçe ile beyan edilir. Detaylı bilgi için buraya tıklayarak bize ulaşabilirsiniz
Yargıtay
17.Ceza Dairesi
Esas : 2016/11771
Karar : 2018/4141
Karar Tarihi : 28.3.2018:
Tüm aşamalarda atılı suçu kabul etmeyen suça sürüklenen çocuk … hakkında; diğer sanıkların atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, cezalandırılmasını gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, şüpheden sanık yararlanır evrensel ilkesi de gözetilmek suretiyle beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde üzerine atılı müşteki …;a yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi.
Yargıtay
2.Ceza Dairesi
Esas : 2017/3298
Karar : 2018/3413
Karar Tarihi : 27.3.2018
Tüm dosya kapsamına göre, katılanın evinin bodrumundan 4 adet otomobil lastiği çalındığı, tanık …;in soruşturma aşamasında sanıkların kendisine lastik satmak istediği, sanık …;in lastikleri bir yerden çaldıklarını söylediğini beyan etmesi, kovuşturma aşamasında da yanına gelen şahsın sanık … olmadığına dair çelişkili beyanı karşısında; sanıkların hırsızlık suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, kesin, inandırıcı ve hukuka uygun delil bulunmadığı gözetilmeden şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek sanıkların ayrı ayrı beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi.
Yargıtay
2.Ceza Dairesi
Esas : 2018/2452
Karar : 2018/5149
Karar Tarihi : 25.4.2018
Oluş ve dosya kapsamına göre de, sanığın suça konu çeki çalmayıp masanın üzerinde bulduğunu, müştekinin ise işyerini akşam saat 20.30 sıralarında kapatıp, sabah saat 08.30 sıralarında açtığını, hırsızlığı ise aynı gün saat 14.45’te farkettiğini beyan etmesi ve UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde gece vaktinin saat 20.59’da başlayıp, saat 03.54’e kadar sürdüğünün anlaşılması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık suçunun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden ve gece vakti işlendiğine dair kanıtlar denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilip tartışılmadan, sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 Sayılı TCK;nın 143/1. maddesiyle arttırılması.
Yargıtay
13.Ceza Dairesi
Esas : 2016/19737
Karar : 2017/139
Karar Tarihi : 17.01.2017
Sanık hakkında hırsızlık suçundan uygulama yapılırken; hırsızlık suçlarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, aynı suçun aynı mağdura karşı müteaddit defa işlenmesi gerektiği, suçun mağdurunun farklı kişiler olması halinde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, buna göre sanık çaldığı cep telefonları ve eşyaların birden çok kişiye ait olduğunu biliyor veya bilebilecek durumda ise, mağdur adedince suçun oluşacağı, ancak bunu bilebilecek durumda değilse sanığın eyleminin tek suç olarak kabul edileceği, dava konusu olayda sanığın çalmış olduğu eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olmadığının anlaşılması karşısında; şüpheden sanık yararlanır; ilkesi gereğince de sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulması gerekirken hatalı nitelendirme ile zincirleme suç olarak kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
5237 sayılı TCK’nin “Hırsızlık” başlıklı 141 maddesi şu şekilde düzenlenmiştir : MADDE 141
[1] Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.(Asliye Ceza)
[2] (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.)
[8] 5237 sayılı TCK’nin “Nitelikli hırsızlık” başlıklı 142 maddesi (Değişik: 28/6/2014 YT-6545/62 md.) şu şekilde düzenlenmiştir.MADDE 142. – [1] Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) (Mülga:28/6/2014 YT-6545/62 md.)
c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
d) Bir afet veya genel bir felâketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya
hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya
hakkında,
f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.) İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(Asliye Ceza) [2] Suçun;
a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
b)Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
d) (Değişik: 28/6/2014 YT-6545/62 md.) Haksız yere elde bulundurulan
veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,
e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak,
g) (Değişik:28/6/2014 YT-6545/62 md.) (…) büyük veya küçük baş hayvan hakkında,
h) (Ek: 28/6/2014 YT-6545/62 md.)
Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.(Asliye Ceza) [3] (Değişik: 2/7/2012-6352/82md.) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ağır Ceza) [4] (19.12.2006 T. 5560 sk. ek)
Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.
[5] (Ek:28/6/2014 YT-6545/62 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.
Yargıtay
17.Ceza Dairesi
Esas : 2015/26545
Karar : 2017/15894
Karar Tarihi : 13.12.2017
Dosya kapsamına göre, hırsızlığın yapımı devam eden inşaat halindeki binanın içerisinden gerçekleştirilmiş olması sebebiyle mahallinde keşif yapılarak, bu mümkün değil ise mağdur …;a hırsızlık olayının gerçekleştiği inşaatın suç tarihindeki durumu sorularak, inşaatın kapı ve pencerelerinin bulunup bulunmadığı, bina vasfını kazanıp kazanmadığı hususlarının tespiti ile, sonucuna göre sanık hakkında 5237 Sayılı TCK;nın 141/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan, bu tespit yapılamıyor ise de şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği, eylemin açıktan gerçekleşen hırsızlık olarak kabulü gerektiği gözetilmeden; aynı Kanun;un 142/1-b maddesinden uygulama yapılması, BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.
Yargıtay
2.Ceza Dairesi
Esas : 2012/25865
Karar : 2013/14882
Karar Tarihi : 6.6.2013
Sanığın atılı suçları işlemediğini savunması ve dosya içeriğine göre de, sanığın yüklenen suçları işlediğine dair cezalandırılmasını gerektirecek nitelikte her türlü kuşkudan uzak yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, aynı tarihte aynı binadaki başka bir işyerinden yapılan hırsızlık olayında sanığın parmak izinin tespit edildiği gerekçesiyle varsayıma dayalı olarak sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine karar verilmesi, BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.
CEZAYI HAFİFLETİCİ SEBEPLER NELERDİR ?
Detarlı bilgi için bize ulaşın