Etkin Pişmanlık Ceza İndirimi Nedir?
Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde atıfet hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. (Not:Bu tanım yalnızca adli suçlar için geçerlidir). Kişinin etkin pişmanlık göstermesi halinde suçun niteliğine göre ceza indirimi veya cezalandırılmaması sonucu ortaya çıkar. Bu uygulama halk arasında etkin pişmanlık yasası olarak da bilinmektedir. Fakat, etkin pişmanlık yasasından kastedilen şey çoğunlukla bazı suçlardan sonra ceza indirimini düzenleyen TCK hükümleridir.
Ceza indirimi, TCK (Türk Ceza Kanunu)’da farklı nedenlerle uygulanabilen hem bir cezanın bireyselleştirilmesi hem de bir atıfet (af) kurumudur. Biz, bu yazımızda bir cezanın affı kurumu olarak etkin pişmanlık ve ceza indirimi kurumlarından bahsedeceğiz.
Etkin Pişmanlık Nedeniyle Ceza İndiriminden Nasıl ve Ne Şekilde Yararlanılır?
TCK (Türk Ceza Kanunu) sisteminde iki yöntemle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ceza indirimi almak mümkündür:
Birinci yöntem, yargılanan kişinin, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında suç ortaklarını, suça yardım edenleri, azmettirenleri savcılığa veya mahkemeye bildirerek suçun ortaya çıkmasını ve suç faillerinin cezalandırılmasını temin etmesiyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ceza indirimi almasıdır.
İkinci yöntem, işlenen suç nedeniyle mağdurun uğradığı zararın aynen geri verme veya tazmin etme suretiyle giderilmesi halinde sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ceza indirimi almasıdır.
Kimler Etkin Pişmanlıktan Ceza İndiriminden Yararlanabilir?
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacak kişi, suça azmettiren, suç teşkil eden fiili doğrudan işleyen veya yardım eden kişilerden biri olabilir. Önemli olan verilen bilgiyle suçun aydınlatılması, suçun işlenmesine katılanların cezalandırılmasının temini veya varsa mağdurun uğradığı zararın giderilmesidir.
Etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi, ancak kanunda açık hüküm varsa uygulanabilir. Fail, pişman olarak suç ortaklarının yakalanmasını sağlamış veya suçun meydana getirdiği olumsuzlukları gidermiş olmasına rağmen işlenen suç ile ilgili kanunda ceza indirimi uygulanacağına dair açık bir hüküm yoksa, failin ceza indiriminden yararlanması mümkün değildir. Etkin pişmanlık ceza indirimi hükümlerinin uygulanabileceği suçlar ile uygulanamayacağı bazı suç tiplerine aşağıda değinilmiştir.
Etkin Pişmanlık Halinde Ceza İndirim Oranı Nedir?
TCK, yargılanan kişinin suç teşkil eden fiil hakkında yaptığı açıklamayı veya fiilin kimler tarafından işlendiğine dair bilgiyi hangi aşamada verdiğine göre ceza indirimi yapmaktadır. İşlenen suçun niteliğine ve vehametine göre indirim oranı belirlenmektedir. TCK, çoğu zaman etkin pişmanlık halinde uygulanacak indirimin en üst sınırını belirleyerek hakimin, TCK’nın belirlediği bu üst sınırı aşmamak kaydıyla cezada indirim yapmasını öngörmüştür. Örneğin, bir suç ile ilgili kanunda “yarısına kadar indirilir” ibaresi varsa, hakim olayın özelliğine göre yarısı kadar değil, örneğin 1/3 oranında indirim yapabilecektir. Yani, kanunun ceza indirimi için üst sınır belirlediği durumlarda hakim bu sınırı geçemeyecek, fakat sınırın altında indirim oranı uygulayabilecektir.

Etkin Pişmanlık ile Gönüllü Vazgeçme Arasındaki Fark Nedir?
Etkin pişmanlık ve ceza indirimi, Ceza Hukuku içinde yer alan, en önemli kavramlardır. Türk Ceza Hukuku’nun 168. Maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık, çoğunlukla gönüllü vazgeçme ile karıştırılır durumdadır.
Etkin pişmanlık durumunda;
- Suçu işleyen kişinin soruşturma ve kovuşturma sırasında suç ortaklarını ortaya çıkarırsa,
- Suça yardım edenleri, suça azmettirenleri savcı ya da hâkime anlatırsa,
- Suçun ortaya çıkmasında ve suçluların cezalandırılmasında yardımcı olursa,
- İşlenen suç dolayısıyla, mağdur duruma düşen kişinin zararı karşılanırsa, kişi etkin pişmanlık yasasından yararlanabilir.
Türk Ceza Kanunu’nun 36. Maddesine göre Gönüllü vazgeçme durumunda; suçu işlemekten vazgeçerek, kişinin kendi çabaları sonucu, suçun tamamen işlenmesi önlenirse, oluşan teşebbüsten fail ceza almamaktadır. Ancak oluşmuş bir suç varsa, kişi sadece o suça dair cezalandırılmaktadır.
Yani etkin pişmanlıkta suç tamamen işlenmişken, gönüllü vazgeçme durumunda, henüz suç tamamlanmamış ve teşebbüs olarak kalmak zorundadır.
Etkin Pişmanlık ve Ceza İndiriminden Nasıl Faydalanılır?
Etkin pişmanlık ve ceza indirimi yasası konusunda ele alınması gereken konuların başında, yasadan nasıl yararlanılacağı gelmektedir. Şunu belirtmek gerekir ki; her suç tipi için, etkin pişmanlık ve ceza indirimi uygulanmamaktadır.
Şu unutulmamalıdır ki, etkin pişmanlık hükümleri, Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen suçlardan olmalı ve suç tamamlanmış olmalıdır.
Buna göre;
Kovuşturma öncesi; failin, azmettiren kişinin ya da suça yardım eden kişinin, direkt olarak pişmanlığını ifade etmesi gerekir.
Pişmanlığını bizzat ifade eden kişinin; işlenen suçtan ötürü mağdur olan kişi ya da kişilerin uğradığı zararı tamamıyla karşılamalıdır.
Etkin pişmanlık ve ceza indiriminden yararlanmak için ikinci bir yol ise; suçun ortaya çıkarılmasıdır. Bunun için; suça iştirak edenlerin ifşa edilmesi, suçu işleyen kişileri yetkililere bildirmek, azmettiren ya da suça yataklık eden kişilerin ortaya çıkarılması için, ifade verilmesi gerekir.
Ancak bu kriterler sağlandığı zaman, etkin pişmanlık ve ceza indirimi yasasından yararlanmak mümkün olmaktadır.
Kimler Etkin Pişmanlıktan Faydalanabilir?
Etkin pişmanlık ve ceza indirimi uygulanabilmesi için, kanunda açık hüküm olmalıdır. Etkin pişmanlık yasasından yararlanılabilmesi için; suça azmettiren kişi, suça iştirak eden kişi ve suçu doğrudan işleyen kişi olmalıdır.
Etkin pişmanlık yasasında en önemli kriter; işlenen suçun ortaya çıkarılmasının yanında, suçu ortaklaşa işleyen kişilerin cezalandırılmasının sağlanması, mağdur ya da mağdurların, uğradığı zararların maddi ya da manevi karşılanmasıdır.
Suçu işleyen kişi; ortaklarının yakalanmasını sağlamış olsa bile, işlenen suçla ilgili, kanunda açık bir hüküm olmadığı sürece, suçlu ceza indiriminden yararlanamamaktadır.
Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen kişilerin şunu da unutmaması gerekir. Suçu işleyen kişi, mağdurun uğradığı zararın belli bir bölümünü karşılayabileceğini beyan etmesi durumunda, mağdurun da buna rıza göstermesi gerekir. Mağdur bu konuda herhangi bir olumlu tavır sergilemezse, kişi etkin pişmanlık yasasından yararlanamamaktadır.
Belirtilmesi gereken bir önemli konu ise; sabıkalı kişiler etkin pişmanlık yasasından yararlanıyor mu? Kişinin suç işlemiş olması, hüküm giymiş olması, sabıkalı olması, etkin pişmanlık yasası hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA ETKİN PİŞMANLIK
Etkin Pişmanlık; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen, bir suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık göstermesi durumunda cezasının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması halidir.
Her suç tipi açısından etkin pişmanlık ve ceza indiriminin uygulanması mümkün değildir. Etkin pişmanlık hallerinin hangi suçlarda uygulanacağı kanunda açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla TCK’da sınırlı olarak belirtilen suçlar açısından alanı bulabilecektir.
Örneğin; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu (m.110), malvarlığına karşı suçlar (m 168), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ya da kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma (m. 192), suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (m. 221), zimmet suçu (m. 248), rüşvet suçu (m.254), iftira suçu (m. 269), yalan tanıklık suçu (m. 274) bakımından TCK’da etkin pişmanlık hükümleri yer almaktadır.
Etkin pişmanlık, ilgili olduğu suçun haksızlık ve suç olma niteliğini etkilemediği gibi failin kusurluluk durumu üzerinde de bir etkisi yoktur. Dolayısıyla cezanın tamamen ortadan kaldırılmasını gerektiren bir halin varlığında dahi suçsuz bulunmak anlamına gelen beraat kararı değil; ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmelidir.
Etkin pişmanlığın ceza kanununda belirtilen şekliyle anlam bulabilmesi için belli bir süre zarfında gerçekleştirilmesi gerekir. Bu sürenin başlangıcı, kural olarak suçun işlenmesinin sona erdiği andır. Ancak eylemin sona ermesi her zaman suçun işlenmesinin sona erdiği anlamını getirmez. Örneğin; mağdura ateş edip feci şekilde yaralayan failin eylemi ateş etmeyi bitirdiği anda sona ermiştir. Ancak kasten öldürme suçu, mağdurun öldüğü anda tamamlanmış olacaktır.
Etkin pişmanlık kavramı genellikle gönüllü vazgeçme kavramı ile karıştırılmaktadır. Fakat bu iki kavram arasında belirgin birtakım farklılıklar mevcuttur. Etkin pişmanlık; suçun tamamlanmasından veya artık tamamlanma olanağı kalmadığının açık bir şekilde ortaya çıkmasından sonra ortaya çıkmaktayken gönüllü vazgeçme ise suçun tamamlanma anına kadar meydana gelen bir kavramdır.
Etkin pişmanlığın söz konusu olabilmesi için failin pişmanlık gösteren eylemleri bizzat kendisinin gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bu bağlamda örneğin; hırsızlık suçunda çalınan malın iadesi fail tarafından değil de, failin bir yakını tarafından gerçekleştirilirse fail etkin pişmanlık hükmünden yararlanamayacaktır.
Etkin pişmanlıktan yararlanacak fail, suçunun olumsuz etkilerini gidermek için bir girişimde bulunmalı, failin suçtan duyduğu pişmanlık, basit bir üzülme derecesinde kalmamalı, bu pişmanlığın dış dünyaya yansıyan “etkin” bir yönü olmalıdır. Bu yönüyle mağdurun uğramış olduğu zarar tamamen giderilmiş olmalıdır.
Etkin pişmanlık nedeniyle cezaya hükmedilmemesini veya cezada indirim yapılmasını gerektiren davranışlar şahsi nedenler olduğundan sadece bu davranışı gerçekleştiren fail bakımından uygulanabilecek; buna karşın suç ortakları bakımından uygulanamayacaktır. Yani müşterek olarak işlenmiş bir suç söz konusuysa ve faillerden yalnızca biri pişmanlık göstererek mağdurun uğramış olduğu zararı tazmin ederse yalnızca bu fail hakkında etkin pişmanlık ve ceza indirimi hükümleri uygulanacak olup diğer fail veya failler hakkında herhangi bir yararlanma söz konusu olmayacaktır.
Etkin pişmanlık hükümleri, faile verilecek cezada indirim yapılmasını sağlamakla birlikte, bir takım etkin pişmanlık hükümleri de faile verilecek olan cezanın tamamen ortadan kalkması sonucunu doğurmaktadır.
Cezayı kaldıran etkin pişmanlık sebeplerinin söz konusu olduğu hallerde; fail tarafından gerçekleştirilen bir suç söz konusudur fakat bir takım mülahazalarla kanun koyucu, konusu suç olan bu fiilleri gerçekleştiren şahısların cezalandırılmamasını uygun görmüştür.
Hukuka uygunluk nedenlerinin var olduğu hallerde ise; esas itibariyle ceza kanunları tarafından suç olarak düzenlenmiş olan bir fiil, en başından itibaren hukuka uygun hale gelmektedir ve fiili gerçekleştiren şahsa, ortada işlenmiş bir suç olmadığı için ceza verilmemektedir.
Etkin pişmanlık ve ceza indirimi, her suç tipi bakımından ayrı ayrı incelenmeyi gerekli kılmaktadır. Çünkü suç tipine göre uygulanacak olan ceza indirim oranı da farklılık göstermektedir. Aynı zamanda etkin pişmanlığın gösterilme anına göre de verilecek olan cezada yapılacak indirim değişkenlik göstermektedir.
TCK’da yer alan düzenlemelere göre etkin pişmanlığın, kural olarak, en geç suça ilişkin hüküm verilme anına kadar ortaya çıkmış olması gerekir. Bunun istisnalarından biri TCK md 184/5’te düzenlenen imar kirliliğine neden olma suçuna ilişkin etkin pişmanlık halidir.
Genel olarak aktarmış olduğumuz bilgiler ışığında; etkin pişmanlık hükümlerinin bir suça uygulanabilmesi için kanunda bu suç için etkin pişmanlığı düzenleyen bir düzenlemenin bulunması, suçun tamamlanmış olması, failin kanunda öngörülen biçimde aktif davranışının olması ve failin bu davranışının iradi olması unsurlarının gerçekleşmesi aranır.
Ceza Davasında Karar Duruşması Ne Demek ?
Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın