Özet : Bu durumda, mahkemece, kombine taşıma, yani, kara, deniz ve tren taşımalarının yapıldığı bu davada, tazminata konu hasara neden olan olayın, taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, sonrasında davaya bakmakla görevli olup olunmadığı değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yargıtay
11.Hukuk Dairesi
Esas : 2016/4543
Karar : 2016/5725
Karar Tarihi : 25.5.2016
MAHKEMESİ : TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/04/2015 tarih ve 2011/152-2015/335 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili … adına Alma Ata’da 10/11/2008 tarihinde … numaralı vagonlara 4920 koli siyah zeytin yüklendiği, bu kolilerin 3392 adedinin eksik çıktığı, büyük ihtimalle çalınmanın söz konusu olduğu, ancak hasarın taşımanın hangi ayağında meydana geldiğinin belirlenemediğini iddia ederek 45.839,04 USD nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili; davacının … şirketini esas taşıyıcı, … ve … şirketlerini ise alt taşıyıcı olarak kast ettiğini, bu durumun TTK’nun 787.madde hükmüne aykırı olduğunu, müvekkilinin diğer davalılarla CMR anlaşmasına uygun taşıma sözleşmesinin bulunmadığını, yalnızca … şirketinin talebi üzerine vagon temin ettiğini, eksik teslimin söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin dava konusu emtianın sayılıp yüklenmesi faaliyetlerine katılmadığı, hasarın denizde gerçekleştiğine dair hiçbir veri bulunmadığını, müvekkilinin kusurunun ispatlanmadığını, ayrıca dava konusu taşımanın deniz ayağında Ukrayna bayraklı … gemisinin bulunduğunu, müvekkilinin donatanın acentesi olduğunu, konşimentonun beşinci maddesinde yetki klozu bulunduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Ukrayna … mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının zararını ispatlamadığını, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; şirket olarak taşımacıları seçmede gerekli özeni gösterdiklerini, hiçbir şekilde taşıma faaliyetine karışmadığını ve konşimento tanzim etmediğini, varma yerinde vagonların mühürü bozulmamış şekilde teslim edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşımanın karma taşıma olduğu, deniz taşımasından kaynaklanan uyuşmazlığa bakma görevinin Denizcilik ve İhtisas Mahkemesine ait olduğu, görev hususunun HMK 114 madde gereği dava şartı olup re’sen araştırılması gerektiği, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Bilirkişi raporu ile emtianın …’dan … Limanına kamyonla getirildiği, … Limanı’ndan Ukrayna Limanına gemi ile taşındığı, oradan da tren ile Kazakistan’a götürüldüğü tespit edilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, kombine taşıma, yani, kara, deniz ve tren taşımalarının yapıldığı bu davada, tazminata konu hasara neden olan olayın, taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, sonrasında davaya bakmakla görevli olup olunmadığı değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.