KIZINA CİNSEL TACİZDE BULUNMASI

Özet : Davalının, kızına cinsel taciz nedeniyle yargılandığı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda kişisel ilişki sebebiyle ortak çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikeye gireceği, davalının bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığı nazara alındığında, babaya kişisel ilişki hakkı tanınması doğru değildir.

T.C.
Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi

Esas : 2016/11866
Karar : 2018/1773
Karar Tarihi : 12.02.2018

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacı kadının temyiz dilekçesi, davalı erkek vekiline 04.05.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hükmü temyiz etmemiş olan tarafın, diğer tarafın temyizine cevapla hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle hükmü katılma yolu ile temyizi mümkün (HUMK m. 433/2) ise de, bu şekilde yapılan temyizin süresi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gündür. Bu süreden sonra verilen cevap dilekçesindeki itirazların temyizen incelenmesi artık mümkün değildir. Davalı erkek vekili, hükme ilişkin itirazlarını içeren temyiz dilekçesini yasal on günlük süreden sonra 18.05.2016 günü verdiğine göre; süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle
ortak çocuklar yararına kararın kesinleşmesinden sonra hükmedilen nafakaların iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b) Davalının, 2000 doğumlu kızı …’a cinsel taciz nedeniyle yargılandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda kişisel ilişki sebebiyle ortak çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikeye gireceği, davalının bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığı nazara alındığında, babaya kişisel ilişki hakkı tanınması doğru olmamıştır. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
c) Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı erkeğin temyiz isteğinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Yazımızı Beğendiniz Mi?

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat uygun bir ücret karşılığında size yardımcı olup yol haritanızı çizecektir.