Kamulaştırmasız El Atmadan Kaynaklanan Tazminata Dayalı İlamlı Takipte

Özet : Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminata dayalı ilamlı takipte, borçlu Belediye Başkanlığının banka hesaplarına haciz konulması…Haczedilmezlik..
kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, el atma tarihi
1.) 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa’nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği,
2.) ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekir. 3.) 04.11.1983’den sonraki el koymalarda ise; herhangi bir haciz yasağı yoktur.

Yargıtay
12.Hukuk Dairesi

Esas : 2018/6086
Karar : 2019/4845
Karar Tarihi : 20/03/2019

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminata dayalı ilamlı takipte, borçlu … İlçe Belediye Başkanlığı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; müvekkili idarenin bir kısım banka hesaplarına haciz konulduğunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesi son fıkrası uyarınca, ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
30.06.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir.
Yine 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiş ise de; 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir.11.06.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bazı kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6487 sayılı Kanun’un 21 maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6’ncı maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir. Anılan 6. maddenin yeni halinin 11 fıkrasında bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği, yine 13. fıkrasında da; “04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine
ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerine tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması halinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır.” düzenlemeleri mevcuttur. Ancak 6487 sayılı Yasa ile değişen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarihli ve 2013/ 95 Esas- 2014/176 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Böylece 1983 yılından sonraki el atmaya ilişkin kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların infazında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacakları ilgili haciz yasağı mevcut değildir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, el atma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa’nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekir. 04.11.1983’den sonraki el koymalarda ise; herhangi bir haciz yasağı yoktur.
Somut olayda; … 1. İdare Mahkemesi’nin 2014/1589 Esas, 2016/74 Karar ile 26.01.2016 tarihli ilamı ile idare tarafından davacının taşınmazının spor tesisi olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırma görevinin yerine getirilmeyerek mülkiyet hakkı süresinin belirsiz şekilde kısıtlandığı ve taşınmaza hukuken el atıldığı yönündeki iddianın kabulü ile idare aleyhine tazminata hükmedildiği, ilamın içeriğinden; idarenin hukuki olarak el atma eyleminin 1983 öncesi olduğuna dair iddia ve bilgi bulunmadığı, aksine anılan taşınmazın 2003 yılından beri kullanılmadığından bahisle alacaklının uzlaşma isteminde bulunduğu, istemin reddi nedeni ile aleyhe dava açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekli olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa’ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır.
O halde, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Yazımızı Beğendiniz Mi?

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat uygun bir ücret karşılığında size yardımcı olup yol haritanızı çizecektir.